Yazıma başlamadan önce durduk yerde Suriye'nin içişlerine karışıp, binlerce insanın ölümüne sebep olanların bugünlerde rotayı bir tarafta Arakan'a diğer yandan Bosna'ya çevirdiklerini görmenizi  isterim.

Her Kurban Bayramı gibi günlerde oluşan kutsal atmosfer içinde kurban derilerini toplamak, adak paralarını paketlemek için Ankara'dan kilo metrelerce uzaklıkta Arakan'la alakası olmayan fotoğraf ve görüntüler ile kamuoyu oluşturanların rotayı neden bu yöne çevirdiklerini anlamak için yine  Kürt sorunu denen soruna bakmak gerek diye düşünüyorum.

Çünkü birileri Suriye'nin içişlerine karışmakla başlarına daha büyük  iş açıp, başta YPG olmak üzere bölgedeki kürtlerin daha da güçlendiği hatta devlet olmayı yüksek sesle dile getirmeye başladıklarını anladıklarını da bu durumu görenlerin tepkisini almamak için  asıl gündemi değiştirip, Suriye'nin eski haline razı olduklarını da görmekteyiz.

Ancak son olarak bir kadın milletvekilini meclisten atmakla yetinmeyip, enseledik deyip  başını eğdirerek   kırılan vazonun eski haline gelmeyeceğini Amed denen Diyarbakır'da bir mağarada bilinmeyen dil denen dil eşliğinde halaylar çekmenin faydası olmayacağının artık daha net görüldüğü bölgede ki gelişmelerin nasıl ve nerede sonuçlanacağının kestirilemediği de anlaşılmalı artık.

Şimdilik ben bu konuyu burada sonlandırıp, o bitti, tükendi, Esad'ın Esed olduğu Suriye'nin diğer bir yüzünü aşağıdaki haberle vermek istiyorum.

Çünkü başta havuz medyası olmak üzere iktidarlarını ayakta tutmak için bin bir dalavere yaparak,  toplumun gerçek gündemini saklayanlar Arakan'da olduğu gibi Suriye'de de hayatın devam ettiğini aşağıdaki haberde görebilirler.

Yani bitti, tükendi, gidip, falan camisinde namaz kılacağını belirtenler şimdi de Arakan, Bosna sevdalısı kesilirken Suriye'de hayat devam ediyor..

İnanmıyorsanız aşağıdaki haberi okuyun..

Ve yarın Suriye takımının Türkiye ile karşılaşacağını da bekleyin..

İşte o haber;

Suriye'de iç savaşa rağmen turizm canlanmaya başladı.

Suriye Turizm Bakanı Muhammed Rami Martin Covid-19 kısıtlamalarının kalkmasıyla, 2022 yılının ilk yarısında ülkeyi 750 bin kişinin ziyaret ettiğini bu rakamın 2021'de 570 bin olarak gerçekleştiğini söyledi.

Peki ya bizim turizmde yarıştığımız Yunanistan ile F-16 dalışları yapan ve Emel Sayın'ın seslendirdiği ve 'Bir gece ansızın gelebilirim' sözünün Suriye'den sonra şimdi de Yunanistan'a  'Bir gece ansızın gelebiliriz' şekliyle değiştirilip, miting sahalarında yüksek sesle seslendirildiği ülkede neler oluyor?

Doğru söylemiyor denen TUİK'in bile %80 dediği ve bu nedenle tencere tavanın boş kalıp, yaktığı enflasyonun yaklaşan kış öncesi daha da alevleneceğinin de söylendiği bir zamanda Güneydoğu'da olmasa da hemen yanı başında, sınır ötesinde bombalar, silahlar patlamaya devam ediyor, 'Bir gece ansızın gelebiliriz..' deyip eski Yugoslavya'yı oluşturan minik ülkeler de kendimizi buluveririz..

...