6.5  yıllık başkanlığını bıraktığımdan bu yana toplum heyecanlandıracak ciddi bir çalışma içinde olmasıyla eleştirilen ve ilkini benim başında olduğum yönetim olarak gerçekleştirdiğimiz tanıtım günlerini bile yapmayı beceremeyen ve merkezinden ziyade belediyenin birisinin verdiği köhne bir yerde geçtiğimiz yapan stk'nın başında olduğum yıllarda 'Güçlü Lobi' parolasıyla bir şey demiştim.

Evet, ilk etkinliklerimizin başında olan ve İstanbul Topkapı'da bulunan Barcelo Eresin Hotel’de yapılan 'Ardahanlılar Günü' etkinliğin de bir ilki gerçekleştiren ve bizim biriler bir şeyler anlar diyerek bir etkinlik yapmıştık.

 Ve o etkinliği ‘İstanbul’a Giriş Gecesi' başlığıyla gündeme getiren bizim dönemdeki Ardahan Dernekler Federasyonuna bağlı, bağlanmayan irili, ufaklı, tabelacı, çantacı, facebookcu, kazcı, sazcı derneklere önemli bir çağrı yapmıştım.

Bilmem ama ben gerek bir Ardahanlı gerek ise bir Ardahanlı olarak bu tarihi çağrıyı yapmış ve gerisini duyarlı stk’lara, iktidar ve muhalefet üzerinde etkisi olan Ardahanlı siyasetçilere, iş adamlarına, bürokratlara bırakmıştım.

Ve 50 yıldan fazladır yaşadıkları İstanbul'da birkaç meclis üyesi, mahalle muhtarı ve bürokrat dışında Ardahan, Ardahanlı bir belediye başkanı yokken yok imkanlara ve paçadan tutmalara karşın ilk kez 3 İstanbul'da 1 Kocaeli'nde birde Çanakkale Geyiklide olmak üzere 5 Ardahanlı kendilerinin de beklemediği bir anda belediye başkanı seçilmiştiler.

Ve seçildiklerinden sonra 'Ardahan, Ardahanlı da kim ben kendi tırnaklarımla buraya geldim' diyen yaşlı ağ saçlı gibileri her ne kadar geride kalan 4 yılda oluşturulan HEMŞO sermayesini Ardahanlılara kapıları kapatıp, kısa sürede tüketip, çöp etseler de bunlarında olumsuz katkısının olduğu bu ateşi yani O unutulan 'Güçlü Lobi' çağrısı ve de gücünü, 'Yeniden nasıl oluştururuz?' diye düşünen var mı?

Bilmem ama önümüzde yeni bir genel seçim var.

Ve bu seçimde İstanbul’da yaşayan Ardahanlıları kaç Ardahanlı temsil edecek?..

Ve buna niyetli olanları kimler nasıl, hangi çağrıyla desteklenecek.

Yani şu anki belediye başkanları gibi sahada olmazlarsada, adlarını ben dahil herkesin unuttuğu ama daha çok Ardahanlı İstanbul Milletvekillerimiz olsun denilecek mi?

Bilmem ama bazılarının İstanbul'da çokta ciddiye alınmadıkları ve yine ellerine çantaları alıp, yerel siyasilerin birbirlerini yediği ve paçalara yapışıp, sözde karşı oldukları çantacı belediye başkanı, vekiller seçilen Ardahan'a gitmeyi düşündüklerini  duyup, öğreniyorum.

Ki öğrendiklerimin hemen hepsinin de yaşlı, ağ saçlı gibi burunlarından kıl aldırmayan, Ardahan ve Ardahanlının sülalesinden olduğu gibi kendilerinden hayır görmedikleri gerçek zübükler oluşudur beni üzen...