Ben üniversiteye 2016 ta başlamıştım… Ali hocam da 2015 benden bir yıl önce başlamış… İstanbul Üniv. Tıp Fak. İngilizce bitirmiş…2008 Temmuz- 2012 Kasım İstanbul Bilim Üniversitesi Şişli Florence Nightingale Hastanesi- Kardiyoloji Asistanı olarak ihtisasını aldıktan sonra zorunlu mecburi hizmetini yapıp, 2015 yılında da Yeni Yüzyılüniv. Özel Gaziosmanpaşa Hast. Başladığı görevine halen devam etmektedir.

Üniversite olduğum süreçte birkaç kez Ali hocama muayene olmuştum… En son Muayene olduğum 3 yıl önce Kalp Hastalıklarıyla ilgili söylediği birkaç bilgiyi hafızama not etmiştim.

Bunlar ve en önemlileri Özellikle Kalp hast. İlgili önlenebilir ve de önlemez faktörlerin olduğunu ifade edince kafam önlenemez faktörlere takılıp durmuştu… Bu faktör, ailesel- kalıtımsal yatkınlık idi…

O gün mutsuz olduysam da hayata karışmayı yeğledim… Uzun süre ilgilenmedim… Pandemi faktörü iyice uzaklaştırmıştı beni realitelerimden… Hatta genelde içine pandemileri de kattığım mizansen yazdığım yazılarda Korona tek kâbusumuzdu…

Hatta o süreçte çok önemli hastalıkları olan özellikle Kalp hast. Akciğer, Sinir sist. v.s enfeksiyon kaparım düşünceleriyle doktora kontrollere gitmiyorlardı… Bense Hacettepe Üniv..Tanıdığım Mehmet Balkanay hocamın yanında alıyordum soluğu her keresinde…Aşıdan da korkuyordum; her zaman yeni bir aşı doz programı

 

Açıklandıkça bölüme gidip Mehmet hocam bu dozu da alacak mıyız, diye soruyordum… O da tabi ki deyip hatta benimle birlikte aşımı yaptırmaya geliyor, yeter ki vazgeçmeyeyim diye o zahmetlere katlanıyordu…

Genelde hastalıklarla ilgili ailevi bir obsesyonumuz var, beni muayene eden hocalarımın bunu anlaması zor olmuyor… Sanki Ameliyat oluyorum kalp çarpıntım, tansiyonum yükseliyor, yüzümü al basıyor… Rahmetli annemde de öyleydi, küçük oğlumda da var, Kimi zaman sağlıklı yaşam hk. bilgi vermeye kalktığımda küçük özveri ile dinliyor, büyükse ; -ölürsem ölürüm, diyordu…

Konudan çıktım tekrar geri döneyim… Bütün sayfa bana ayrılmadı, bir sürü yazanlar var sitede… En son bu yıl için belki işi bırakırım, memleketime giderim diye düşünüyordum… bir iki sorunlu sistemimle ilgili sağlık kontrollerini yaptırdıktan sonra ;

En sona bıraktığım, mutlak bir pürüz çıkacağını hissettiğim Kardiyoloji muayenemi için Mehmet Hocaya gidip hocam benim ailemde Kalp hast.çok var hatta rahmetli annemi benim şu yaşımdan daha önce kaybetmiştim, Bir ilaç alsam mı dediğimde;

Mehmet hocamsa muayene olmadan ilaç mı alınır... Ali bi baksın sana dediğinde; içimi afakanların bastığını hissetmiştim… Çaresiz gittim… Ali hocamın yanına..

  • Ali hocam da yüzüme bakıp ilaç yazmayacaktı herhalde bir iki tetkik istedi… O zaman anlamıştım kaçamayacağımı… Ve istenilen tetkikleri yaptırdım… Birkaç şüpheli noktaların olduğunu söyledi, … Böyle durumlarda en yaygın kullanılan tetkikin Koroner BT olduğunu ve bunu yaptırmamı öngördü… Kısa bir zaman sonra güle-oynaya yaptırdım… Sonucu alıp hiç bakmadan doğru Ali Hoca’nın yanına gittim… Sonuç olumsuz görünüyordu… Böyle durumlarda yapılacak işlemin, diğerine sanal denildiği buna ise herkesin halk tarafından da bilinen klasik angio işlemine yönlendirildim…

Bir hafta zaman zarfında geçirdiğim süreç çok kötüydü… Kendimi olumsuz sonuca iyice alıştırmıştım… Hatta Angio sonrası çıkacak ihtimali sonuçları, kesin sonuçlarla yer değiştiren beynimin beni attığı çukura düştüm…

O psikolojiyle birlikte geçmiş ve geleceğe yönlendim… Keşke dediğim birkaç yılım geçmişti elbet kod adı; sigaradan… Ancak ayrıldıktan sonra başladım… Tüm sığınanların içine sığındığı gibi, stresim vardı v.s bir sürü yalan bahanelere sığındım…

7 Yıl sonra ağır bir ÜSYE geçirdikten sonra bıraktım… O gün miladımdı… Tam bir sigara karşıtı oldum, yazılar yazdım, İçenlerle ne kavgalar ettim… Hatta Arkadaşım Hayriye’nin eşi Murat’ı ikna ettim… Adam günde 4 paket sigara içiyordu… Sigarayı bıraktı normal bir kontrole gittiğinde 2 ay sonra tüm koroner damarlarının tıkandığını öğrendi, hatta doktoru şu anda sigara içiyor olsaydı, yaşamıyor olacağını da iletti… Neyse By pss oldu da kurtuldu, enişte…

Yarım baktığım realiteme dönüyorum… Halk arasında bilinen, Angio uygulaması yapıldı… Bense angio-stent fiyatları hk. Yetkili personel ile konuşuyordum ki; her şeye manasız bakıyor, çok yakın süreç planları dahi yapmıyordum… Bildiğiniz Ruh, yani!

Angio günü geldi, hastaneye geldim küçük oğlumla, öncesinde tetkikler yapıldı o aşamada bir yatakta yatıyordum… Bir enjeksiyon bile bende korku yaratırken, bir süre sonra tam manasıyla içeriğini bilmediğim bir uygulamanın bana yapılacağı mekana doğru götürülüyordum…

Beynimde garip düşünceler, varla- yok arası, bir hiçsizlik, ıssızlık, varsıllık-varsıllıksızlık ortası, işleme başlandı… Ali hocam telaşlandığımı anladı nabzım rock yapar gibi atıyordu, bense limoni bir suratla teslim oldum vakaya…

Bir Ara Ali Hocam ekrana bakmamı istedi… Aman ne bakacağım, demiştim… Moralimiz bozmayayım… Sessiz –sedasız yapılsın anlamında…

Fakat Ali hocam;- sevineceğin bir durum var, deyince ilacında etkisiyle her tarafımı bir sıcaklık hissi bastı… Stent takmayacağız… Koroner BT deki gibi değil, işlem yapmayacağım, dediğinde; İnanmakta zorlandım, Hay Allah! kendimi nasıl hazırlamıştım en kötü neticeye…

Sonrasını hatırlamıyorum, yanlış anlaşılmasın, işlem öncesi tedirginlik, umutsuzluk, negatiflik gitmişti benden, en güzeli devam edecektim yaşama kaldığım yerden /Hatta Ali hocaya memleketime gideceğimi, artık çalışmak istemediğimi söylemiştim… Lakin dirildim! Ve kalacağım bir süre dahaJ

Yanlış anlaşılmasın elbette stent takılan insanlar var, yaşama kaldıkları yerde devam edenler bir ve daha fazla stenle, onlara saygı duyuyor, iyilik dileklerimi iletiyorum.

Ben de böyle bir tabloya yavaş, yavaş alışıyorum… Bildiğim ve ömür boyu unutamayacağım olgu ise Ali hocamın beni tetkike yönlendirip akabinde ilaç tedavisine başlamamdı…

Kesinlikle bu anı unutmayacağım… Benim şikâyetim yoktu… Ali hocamın kalıtımsal faktörler nedeniyle bu etkenin araştırılması için beni ileri tetkiklere yönlendirip, durumuma bir ad koyulmasında ve ilaç tedavisine başlamamı uygun görmesi, dikkatli, özenli, koruyucu ve öngörülü, ekarte edici yaklaşımdan dolayı kutluyorum… Ve Teşekkürlerimi, sevgi ve selamlarımı ve iyi yıllar dileğimle birlikte iletiyorum/İyi ki varsınız Ali Hocam, sakın bir yere gitmeyin!

Ayla Gürel