''Sorgusuz bakışmak,

Yoruldukça gözlerimiz

Sevinçsiz gülmek,

Üzüntüsüz ağlamak

Sıcacık konularda bir demli çay gibi

Bilmedik komşularla konuşmak

Dünyamızla uyuşmak vardı''

*

Adından bahsederken gururlandığım, beni siyaseten öte

İlgilendirdiği yönü bu kadar güzel işlemeseydi, sevgiyi...

Şiirlerinde, yaşama geçirdiği, bir ilke gibi.

İnsanın dili,

Dini,

Lisanı sevgi olunca.

Bir dilim ekmeği,

Suyu hatta can suyu da sevgi olmakta.

Çünkü sevgi kazanımdır,

Hissederek,

Bilerek,

Sevgi; bütün kötülükleri temize çeken, olağanüstü bir güç seferberliğidir!

Yukarıda yazıma başlarken kullandığım kısa bir bölümünü paylaştığım şiir, Bülent Ecevit’indir… Rahmet ve saygı, sevgiyle anıyorum

Dili sevgi olan liderin; insanları ötekileştirmeden, ayrıştırmadan,

Bölüştürmeden bir bütünü parçalarına,

Sonra baktık nedenlere yıllar sonra…

Bunun; sevgi eksikliğinden kaynaklandığını düşündük!

Çünkü sevginin ayrıştırıcılığı, bölüştürücülüğü ve parçalayıcı hiç bir yönü yoktur!

Sevginin şartı, şurtu da olmaz… Eğer’le başlayan her cümle sevgi dışıdır.

Eğer bunu yaparsan, şunu istersinle başlayan her bir cümle, sevgiden uzak, maddeyle dolandır.

Sevgisizlikten, güvensiz olduk!

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın deyiminden, beslenerek, ruhsuz olduk.

Ve düşüncesiz.

Duygusuz,

Mânasız ve anlamsız olduk.

En ufak bir kavgada içimizden kılıçları çıkarttık,

Kestik, biçtik, öldürdük!

Sevgisizlikten bittik!

Ve kötüler kazandı.

Böylece birbirimizden, hatta kendimizden bile şüphelenir olduk.

Sevgiyi maddeyle, yer değiştirince…

*

Ve

Biliyorum, ''bugünlerde kalpler havalar gibi parçalı umutlu,

Yer, yer ihanet bulutları var... sıkı sevin üşütmeyin... mâlum sonbahardayız ''

Sonra yağmasın üzerimize Meteor yağmurları.

Bazen böyle oluyorum, keyfimi kederine terk ederek.

Sevmek çoğu zaman anlarsan, biattir, karşı gelmektir; ilklerimize, ilkelerimize, doğamıza…

 

Ayla Gürel