DİL, DOKU VE RUH, İfade tarzımız çiçeğimizdir!!!

 

Hoşgörü olmazsa olmaz.

Yaşamımız da,

En çokta saygı.

Sevgi sonra, gelendir.

Ve yukarıdakilere bağlıysa

Bitmeyendir.

.

İnsan kendini kontrol edebilir

Kimi zaman etmeyi unutabilir.

Bazen bütün gaflar, spontandır.

Art niyeti yoktur.

Art niyet olmasa da ortalık;

Bomboktur!

.

Bir çocuğu severken;

-Ya da çiçeği.

-İnsanı,

-Kimseyi

Dikkat etmek gerekir!

İncinen dudak, dökülür.

Yazan kalem, tükenir.

İnsan, yüreğinize sarıldıysa,

Sevgisi yüreğinizi sardıysa,

O artık sizin nadide çiçeğinizdir!

Dikkat etmek gerekir.

.

Çiçek soyut bir isim değildir!

Cansız da, değildir.

-Çiçek naif'tir.

-Kırılgandır.

-Küser.

-Açmak istemez daha.

-Büyümekte.

Suladığınız su artık lağım suyuysa,

Sevmek, söylemek,

Kullandığınız dil ve üslup,

Dokuya uyumlu ise anlam kazanır,

Diğerlerinin içinde…

-

Duyumsama, avamca ifade edilmemeli.

İçtenliğimizde öyle.

Sebastiyan anladın, sen '' Git Ona kahve Söyle ''

Burma bıyıklarını da bursun

Giderse kendi bilir, gitmezse dursun!

Asabiyet rüzgârları savrulana dek,

.

Ne demiş Afşar Timuçin yaklaşmakta olan 14 Şubat aşkına;

‘’Aşk bir buluşma,

Bir kavuşma,

Bir başkasıyla yaratılma alanı olduğu kadar,

Bir eksik kalma, bir iletişimsizlik alanıdır.

Dostluğa benzediği ölçüde düşmanlığı barındırması da buradan gelir ‘’

Kutlu olsun!

Ayla Gürel