Bir Hekimle ilgili realite ve hissiyatlarımı kaleme aldığım bir makale …

‘’2007 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu, 2014 yılında Trakya Üniversitesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanlığını tamamladı. Meslekte ilgi alanları; Nörolojik ve Ortopedik Rehabilitasyon ile Kayropraktik. Hasan Hocamız 2014 ten beri İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesinde çalışmaktadır.’’

Bu sefer siz okuyucularıma Değerli bir hocamı tanıtmak istedim… Dr. Hasan Molaali Fizik tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı… Evet, Hasan hoca benim doktorum ama her gittiğim doktorla ilgili yazınsal paylaşmıyorum.

Emeğin, etik ve insani değer ve ölçülerin bir hekimde toplandığına şahit olduğumdan kendilerine bu makalemle hem teşekkür etmek hem de tedavi alanındaki başarısını kutlamak ve sizlerinde tanımasını istediğim için paylaşıyorum.

Hasan Hocamı bundan 3 yıl önce tanıdım… Daha önceden tanımıyordum, zaten bizleri buluşturan önemli argümanlardan bir tanesi ve en önemlisi ihtiyaç- gereksinim hâsıl olduğunadır.

Üç senedir Fizik tedavi kliniğinin abonesi gibiydim adeta... ilk dizlerimdeki menüsküs yırtığı ve diğer eklem şikayetlerimle müracaat ettiğim klinikte ertesi yıl bir araçtan kaçarken, arka üstü düşüp bileğimi taşa çarpmam sonucu oluşan kırığın tedavi –rehabilitasyon sürecinde hocamdan tıbbı tedavide aldım… Uzun bir süreçti... Sabırlı olmayı ve iyi olmaya inanmayı seçmem gerekiyordu.

Bunu yaparken de tedavi planlayıcısı ve uygulayıcısına olan güven ve sabır da birbirini tamamlayan donelerdi. Hasan hocamın direktifi doğrultusunda aldığım tıbbı ve fiziksel tedavilerin sonucunda bileğimdeki parçalı kırık tamir olmuş , (ameliyat öneren hekime karşı durarak bunu alçı ve egzersizlerle yenebileceğimin inancıyla ayni alçı sonrası başladığım fizik tedaviler ve egzersiz programlarına harfiyen uymam, çok şükür bileğimin eski haline gelmesini sağladı… Bir kez daha buradan teşekkürlerimi iletme imkânı buldum Hasan Hocaya kutlarım ve müteşekkirim.

İş burada bitmiyor tabii. El bilek kırığım iyileştikten sonra buna kader mi desek, kadersizlik mi? Ayni yıl içinde Banyoda ayağımın kayıp düşmem neticesinde sol kolum Humerus kemiğim 3 yerden kırılmasıyla benim için hayli zahmetli, sabırlı ve uzun bir süreç başlamış olacaktı ki bu duygularla karmakarışık iken bu sefer ameliyattan kaçamadım… Ameliyatla birlikte takılan kol sabitleştirici aparatını kullanımıyla ilgili yeterli bilgiye maalesef  sahip olamadığımdan  askımı sık,sık çıkararak kolumu özgürleştiremediğim için sonrasında mobilize olamadım.Kolumda hareketsizlik ve kireçleme sonrasında fonksiyonlarında bozulma oldu.. ne yukarı ne geriye ne de arkama kaldıramama sorunum başladı… Bu durumda Hasan hocamın kapısında aldım soluğu tekrar… Hasan hocam çok şaşırdı ve başıma gelen onca durumlardan sonra;

-sen bir kurşun döktür hocam, ilk ağzından çıkan bir cümleydi… Evet, hakikatten geçen 2022 yılı o kadar çok fizik tedavi aldım ki adeta servisin gedikli hastası olmuştum…

Yapacak bir şey yoktu; tedavim başladı…4 ay boyunca devam etti… Aralıkta sınavım nedeniyle fizik tedaviye mecburen ara vermiştim… Sanırım yeniden başlayacağım… Çünkü hâlâ kolumu kaldırmakta zorlanıyorum ve gücü yok gibi... Ve yine hasan hocamla birlikte tedavi planlayacağız gibime geliyor… Evde yaptığım egzersizler yeterli olmuyor, disiplinli olmadığı için takip edecek uzman otorite olmadığından keyf-i keder takılıyorum… Bu da şifa sonuca ulaşmamı geciktiriyor.

Anlıyorum ki Hasan hocamın yönlendirmesi ve uygun fizik tedavi hareketleri, gerek aygıtlarla devam edeceğim.

Bu süreçte inanmakta çok önemli… Eğer hekiminize inanırsanız tedavi süreniz kısalıyor, daha kolay sağaltım sağlanıyor, benim uzun oldu ama bu peş peşe kaza geçirdiğim içindir… Buna tersiden de bakılabilir... Hekimin ilgisi, bilgisi donanımı da iyileşmeyi sağlayan sürecin kısaltılmasında en etkendir.

Ben yinede iyi toparladım diye düşünüyorum… En kısa zamanda da bana kurşun dökülmesi için gerekli araştırmaları yapacağım.

Hasan hocamın diğer bir yönü de gerekli olan tedavilerle birlikte fuzuli tetkik ve uygulamalara yönelmemesidir.

Biz hastaların en sevdiği yönde budur kliniklerde… Bir bakış bir bakışa neler anlatır bir sözcüğünden yola çıkarak, bilgi ve donanım kişinin aynasıdır.

Klasik söylemlerdir hep, Rabbim onlarsız etmesin ama gereksinim duyulacak pozisyonlardan da bizleri korusun!

Yazdığım bu makaleyi sonlandırırken üzerine basa basa söyleyebileceğim tek mit, tedavideki başarı da hekime inanmak ve onun istemlerini, orderları harfiyen yerine getirmektir… Ve tedavi süresini de iyi takip etmektir.

Benim ilkem önceliğim önce hekime inanmak, sonra başarı zaten arkasından gelmektedir…

Hasan hocamın tedavi sürecindeki emeğine, zamanına ve her zaman hastalarını gülen yüzüyle karşılamasına ve asla başından savmayıp, en ince noktasına kadar, gerekli tıbbı muayeneleri yapıp, tedaviye başlama-bitirme süreci sonucunda başarıya ulaşılması hk. Çok teşekkür ediyorum…

Yolu açık olsun diyorum, hep daima daha ileri akademik mercideki yerine ulaşması dileğiyle, sevgilerimi iletiyorum…

Uzman Öğretim Görevlisi

Ayla Coşkun