Türkiye’de siyasi gündem çok hızlı değişerek her an her şey olabilir…  Neden diyecek olursanız, bizim ülkede siyasetçiler akıl, mantık ve bilim ışığında değil, duygularıyla yapıyor…

Toplumsal gerçekleri yok sayıyor…

Günümüzde muhalefet partileri yıllarca tek adam diktatörlüğüne dönüşen cumhurbaşkanlığı başkanlık sisteminden kurtulmak için mücadele etmiyorlar mı?

Öyleyse tüm muhalefetin yapacakları tek yol var, adına güçlendirilmiş veya iyileştirilmiş parlamenter sistem dediklerinin etrafında birleşmek.

Görünürde 6’lı masada bunu yapmak istiyor, ama kendilerinin dışında parlamenter sistemi savunan bu tek adam sisteminden kurtulmak için mücadele eden başka partiler, demokratik kitle örgütleri var işin içine onlar neden alınmıyor.

Bu işin öncülüğünü, liderliğini yine 6’lı masa olarak siz yapın, parlamenter sistemden yana olan diğer partilere ve hareketleri de kucaklayın…

 6’lı masa olarak hareketi biz başlattık, biz yapacağız herkes oylarıyla bizi desteklesin demek,  toplumu dışlamaktan, ayrıştırmaktan başka bir şey değil…

Seçime 9 ay kadar az bir zaman kalmış, 6’masa ülke gerçeklerini göz önünde bulunarak, kararlarını gözden geçirmelidir.

Türkiye Cumhuriyetinin kurucu Partisi CHP bu konuda demokrasiden yana net tavır almalıdır, Akşener hanımefendinin kafatasçı anlayışına boyun eğmemelidir.

Her siyasi partinin kendilerine has program ve Tüzükleri vardır… Elbette farklı görüşleri, farklı düşünceleri olacaktır,  bundan doğal bir durum olamaz.  Bu anda halkın büyük bir çoğunluğunun da uzlaşmış olduğu parlamenter sisteme geçmek vardır.  Ülkedeki tüm muhalefet tek yürek, tek yumruk olursa aday kim olacak isminin önemi yok, hiç tanınmayan, kamuoyunda adı, sanı duyulmayan birisini aday yapsınlar % 70 oy alarak RET’yi ezer geçer.

Geçmişte Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’ın inatları yüzünden 20 yıldır ülkeyi soymayı ganimet sayan ihvancı çeteye teslim ettikleri gibi,  günümüzde de Sayın Akşener, “HDP’nin oturduğu masada biz oturmayız”  diyerek ülkeyi uçuruma atmayalım.

Erdoğan’ı taklit ederek, kin ve nefretle siyaset yapmanız ahlaki değildir, 

6 Milyon seçmenin oy vererek, parlamentoya taşıdığı bir parti hakkında olumsuz düşünmek, terör imasında bulunmak ırkçı ve kafatasçı anlayıştan başka bir şey değildir.  Siyasetçinin görevi insanları kamplara bölmek, ayrıştırmak değil, bilakis demokrasinin uzlaşı kültüründen nasibini alarak kaynaştırmak,  bütünleştirmek olmalıdır.

Mecliste HDP Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş bu anda TBMM başkan vekili. Meral Akşener ve İyi Partinin milletvekillerinin tamamı ‘Sayın başkan’ diyor söz istiyor.   Size sormak istiyorum, Meclisi teröristler mi yönetiyor?

Böyle saçma sapan bir mantık olur mu?

Bu tavırdan dolayı  “Akşener demokrat mı, yoksa diktatör mü?  Okuyucularımızın ve halkımızın taktirine bırakıyorum.