Nice güzellikleri bünyesinde barındıran Mayıs’ın neşesiyle asaletiyle, ezgisiyle yoğrulduk bugünlere erdik. Baharın ılık nefesiyle soluklandık, cilvesiyle hüzünlendik, getirdikleriyle esinlendik, tükettikleriyle düğümlendik.

İlmek ilmek çözüldük, boğum boğum düğümlendik. Takvimler her 19 Mayıs’a geliğinde el ele, yürek yüreğe birlik olup kenetlendik.

Mayıs Ayında en az 25 Önemli günü kutladık, kutlayacağız.

Bu önemli günlerde; fikren, fiilen ya da duygu ile bir araya geldik. Takvim yapraklarına işaretli bu değerli ve önemli günlerimize, bizleri hırpalayarak, yıpratarak eklenen Salgın (pandemi) günlerini ibretle ekledik.

Kısıtlamaların, sakınmaların, fedakârlıkların vefaların ve cefaların döngüsünde dolaştığımız bu Pandemi günlerimizle, Depremlerle, salgınlarla acılar, maddi ve manevi kayıplar yaşadık, yaşıyoruz.

Doğaya yaptığımız iştahlı saldırıların karşılığında, doğa maruz kaldığı ataklar gibi son derece iştahlı, agresif ve harap edici yıkımlar yaşattı.

İnsanın doğaya yaşattığı kayıp ve talan, nasıl bir akibete yol açacağının uyarı çığlıklarına rağmen devam ett. Doğa da defaten sinyallerini verip insanlığı uyardı aslında.

Gören ve düşünen akıl, görüneni görmezden gelmeye devam etti ve ediyor.

Kısıtlamalı günlerimizde doğa bir kez daha konuştu, kendini gösterdi, eşssiz güzelliklerini özgürce sergiledi. Doğa ile iç içe yaşayan insan denen varlık ise dört duvar arasından, beyaz ekran penceresinden iç geçirerek seyretti. Seyretti de bu unutan insan denen varlık ne denli ders çıkardı tartışılır.

Baharın müjdesini, elimizde eldivenlerle, yüzümüzde maskelerle, gözümüzde görmeyi beceremeyen perdelerle karşılarken buruk selamlama ile kucakladık.

Ne baharı anladık ne de baharda kaldık.

Siyasetçiler ayrı telden, toplum ayrı telden sazımızı çaldık. Bam teline denk geldikçe uzun havalar eşliğinde çığlıklaştık.

Kimi yönetimler elinin tersi ile itekledi. Bu senden bu benden diyerek ayrımcılık davuluna tokmak çekip, yoksulluğa ve yoksunluğa, zurnanın zırt dediği yere parmak tıkayarak cevap verdi.

Kimi yönetimler ise sazın ince telinde gezinen zarif bir el gibi dokunarak, insanı, çaresizlikleri yüreğinde hissetti. Olanaksızlıkların açmazında yaratıcılıklarıyla, elden ele uzanan, gönülden gönüle dokunan yardımlarıyla, halktan halka uzanan uzun ince bir yol çizdi.

İşte bu yönetimler ve bireysel girişimler; insana insanlığı yaşatan, insana insanlığı hatırlatan güzelliklerdi. Yüreklere bahar müjdesi olan bu güzelliklerin ortak gerçeği baharda kalma sanatını başarıyla hayata geçirenlerdi.

Ufkumuza, ruhumuza, dimağımıza daimi bahar neşesi bırakan, 19 Mayıs ATATÜRK’Ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınızı Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK Sözlerini anlayıp anarak kutlamak isterim.

"Her şeye rağmen muhakkak bir ışığa doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletimin hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıları, ahlâksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir.

"Gençler, cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız."

Değerli dostlarım; Seçimlerle aynı güne denk gelen 14 Mayıs anneler gününüzü içtenlikle kutlarken, seçiminizde hayırlı sonuçlar, diliyorum. Baharda kalma sanatında yüreğiniz engince, gönlünüz zengince, düşünceleriniz güzelce, fikirleriniz özgürce, sağlığınız düzgünce, Siyasetiniz asilce, hitap, söylem ve eyleminiz insanca olsun.

Bir sonraki yazılı sohbetimizde buluşmak üzere bahar kokulu yüreklerinize bir şiirimi, yağlıboya resmimin görselini ve youtube’da yayımladığım (Tahtımızı yaparız da bahtımıza ne demeli – https://www.youtube.com/watch?v=vWE_tItdYL ) bir şarkımı bırakıyorum. Sanatın ışığında özgürce soluyacağınız uzun nefesler, sağlıkla sürdüreceğiniz bir yaşam, toklukla geçineceğiniz bir ömür, estetikle şekillenmiş haller, adaletle övüneceğiniz düzen, eşitlikle yaş alacağınız yıllar, eğitimle evrileceğiniz duruşlar, ilimle üreteceğiniz oluşlar, doğayla ve insanla barışacağınız ahlaklar ve sanatla besleneceğiniz ruh güzelliği diliyorum.

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ

Eğitim, öğretim, kültür, sanattık
Köylerde kentlerde akın başlattık
Ülkeyi sil baştan kurduk yarattık
Yüzyıllar boyunca kalsın ebedi
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

Beşikten mezara Türklükle doğduk
Devrimler yaparak devrilmez olduk
Çalıştık, ürettik seferber olduk
Yüzyıllar boyunca kalsın ebedi
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

Fabrika, sanayi üretim ağı
İlimle, bilgiyle aştık her dağı
Hiç kopmaz bizlerin bu gönül bağı
Yüzyıllar boyunca kalsın ebedi
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

Her kimlik, her yurttaş eşitlik görür
Bayrakla vatanın ruhu özgürdür
Hürdür her bireyin yaşamı hürdür
Yüzyıllar boyunca kalsın ebedi
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

Seçme ve seçilme hakkı kazanıp
Adalet ilkeli hukukla kalıp
Yüzyılın lideri önderi anıp
Yüzyıllar boyunca kalsın ebedi
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

Bireyden millete diktir başımız
Tarladan tabağa milli aşımız
Satılık değildir hiçbir taşımız
Yüzyıllar boyunca kalsın ebedi
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

Demokrasi ve ahlak vicdan sesimiz
İstikbal göklerde diyor neslimiz
Harcatmak olamaz yok bu lüksümüz
Yüzyıllar boyunca kalsın ebedi
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

İstibdad kahrolsun istiklâl bizken
Bayrağın, toprağın çizgileriyken
Karanlık her gücü ezip geçerken
Yüzyıllar boyunca kalsın ebedi
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

Perihan KOCA

www.perihankoca.com

perihankoca9@gmail.com

perihan_koca@hotmail.com

Instagram & Twitter & Facebook & Pinterest