Dr. Mustafa Torun
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
mtorun3@gmail.com

Kız çocuğu tümcesini ne zaman duysam büyük usta Nazım Hikmet’in kız çocuğu şiir’i aklıma gelir.Gelin seçtiğim iki kıtasını yüksek sesle okuyalım!..

KIZ ÇOCUĞU
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Bilindiği gibi Dünya Kız Çocukları Günü, kız çocuklarının dünyanın her yerinde karşılaşmakta olduğu toplumsal cinsiyet eşitsizliği, eğitim, sağlık ve toplumsal haklara erişim sorunlarına vurgu yapmak amacıyla, her yıl 11 Ekim'de kutlanmaktadır. Geçen yıl “İnsan Hakları Derneği” GÜN için çok güzel bir betimleme yapmış, söyleyeceklerimizin hatta söylemek isteyip de söyleyemediklerimizi haykırmıştı. Gelin bir daha anımsayalım!..

▪️2012 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Türkiye, Kanada ve Peru’nun girişimleri sonucunda kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi ve onların insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla 11 Ekim’i “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak ilan etti.
Dünya Kız Çocukları Günü, kız çocuklarının dünyanın her yerinde karşılaşmakta olduğu toplumsal cinsiyet eşitsizliği, eğitim, sağlık ve sosyal haklara erişim sorunlarına vurgu yapmak amacıyla her yıl 11 Ekim’de kutlanmaktadır. Bu özel günün amacı; kız çocuklarının güçlenmesi için yapılan sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi yatırımların arttırılması yoluyla var olan yoksulluk, şiddet, dışlanma ve ayrımcılığın önüne geçilmesini sağlamaktır.
Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinde” benimsenen ve 193 ülkenin onayladığı “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi” başlıklı bildiride de belirlenen hedefler içerisinde “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların ve kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek” başlığıyla yer verilerek konuya özel önem atfedilmiştir.
Küresel çapta kız çocuklarının yaşadığı sorunların ele alınıyor olması bir yönüyle sorunun büyüklüğünü gösterirken bir yanıyla da sorunun çözümü konusunda geniş bir iş birliği niyetinin olduğunu ortaya koymaktadır.
Erken yaşta evlendirilme, ücretsiz ev işlerinde çalıştırılma, eğitim olanaklarından daha az yararlanma, sağlık ve sosyal haklara erişim sorunlarının yanı sıra yaşanan yerel ve bölgesel çatışmaların birincil mağduru olma gibi ortak sorunlar, dünya genelinde kız çocuklarının yaşadığı güncel sorunlar arasındaki yerini halen korumaktadır.
Türkiye, Dünya Kız Çocukları Günü’nün kabul edilmesinde öncülük eden ülkelerden birisi olmakla birlikte kız çocuklarının yaşadığı sorunlara halen köklü çözümler bulamamıştır. Erken yaşta kız çocuklarının evlendirilmeleri, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve güvenli barınma koşulları bakımından kız çocuklarının daha fazla haklarının ihlal edildiği gerçeği halen devam etmektedir. Çocuk işçiliği yanında ev işlerinde de en çok kız çocuklarının emek sömürüsüne maruz kaldığını araştırmalar ortaya koymaktadır.
Okullaşma oranlarına bakıldığında bölgesel farklar yanında kız çocuklarının okul hayatının ileriki sınıflarında giderek eğitim ortamlarından koptukları her bölgede görülmektedir. Bununla birlikte kız çocuklarının bazı bölgelerdeki okula devam etme oranlarının diğer bölgelerden daha da düşük olması gerçeği halen devam etmektedir.
Kadının insan haklarının korunması ile toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama bakımından önemli hükümler içeren ve İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen sözleşmeden Türkiye 1 Temmuz 2021 yılında çekilmiştir. Bu durumun ülkemizde oldukça kırılgan ve dezavantajlı konumda olan kadın ve kız çocukların haklarının korunması ve geliştirilmesi bakımından geri bir adım olduğunu düşünmekteyiz.
Kız çocuklarının durumu ile ilgili temel parametre olabilecek göstergelere bakıldığında Dünya Kız Çocukları Günü’nde çözüm bekleyen ciddi sorunların var olduğu görülmektedir. Kuşkusuz her sorun alanının bir diğerinden bağımsız olarak çözülmesi ve ele alınması mümkün değildir. Yaşanan sorunlar temel ve süregelen sorunlar olduğundan çözüme dair yaklaşımların da sistematik, ölçülebilir ve sürdürülebilir olması gerekmektedir.
Bu nedenle;Dünya Kız Çocukları Günü’nün kabul edilmesinde BM nezdinde öncülük eden Türkiye; bu girişimine yaraşır bir çabanın göstergesi olarak;
1- İstanbul Sözleşmesine derhal yeniden taraf olmalıdır.
2- Kız çocuklarına karşı her türlü şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için Ulusal Eylem Planını, kadın ve çocuk hakları örgütlerinin katılımıyla; uluslararası hak belgelerinde sıralanan hakları içselleştirecek ve erişilebilirliği olacak şekilde hazırlamalı ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kız çocuklarıyla ilgili her tür iş ve işlemi bu plan çerçevesinde yürütmekle yükümlü kılmalıdır.
3- Kız çocuklarının toplumsal, sosyal, kültürel, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik olanaklarından daha iyi yararlanabilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için gerekli olan kaynakları her düzeyde sağlamalıdır.
İnsan Hakları Derneği olarak; Kız çocuklarının insan onuruna yaraşır bir hayat sürmeleri için çabalarımızın süreceğini kamuoyuna duyuruyoruz.▪️

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye de dahil olmak üzere 196 ülkenin taraf olduğu sözleşme en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. Amerika Birleşik Devletleri hariç bütün Birleşmiş Milletler üyeleriyle Filistin, Vatikan, Nieu ve Cook Adaları sözleşmeye taraftır. Türkiye, ÇHS'ni  14 Ekim 1990'da imzalamıştır. Bu sözleşme 27 Ocak 1995'te Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

SADECE KIZ ÇOCUKLARININ DEĞİL TÜM ÇOCUKLARIN YATAĞA AÇ GİRMEDİĞİ, ÇOCUK TECAVÜZLERİNİN OLMADIĞI, ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLIK,EĞİTİM VE SOSYAL HAKLARDAN TAM VE EŞİT YARARLANDIĞI TOPLUMCU BİR ÜLKE VE DÜNYA ÖZLEMİ İLE!..

Sevgilerimle…