İlk olarak 1946 yılında yerli tüketimi artırmak, tutumlu olmak ve yatırım yapmanın önemini vurgulamak amacıyla kutlanmaya başlanan Yerli Malı Haftası 12-18 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilmektedir.

Yerli Malı Haftası 1. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amacıyla kutlanmaya başlanmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında İzmir iktisat Kongresini topladı.

Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması için yerli malların üretilmesi ve kullanılması konusunda karara varıldı.

Yine bu kongreden sonra halkımız yerli mallarını kullanmaya daha da önem verir olmuştur.

Eski Başbakanlarımızdan ismet İnönü, 12 Aralık 1929’da TBMM’de uzun bir konuşma yapmıştır.

Bu konuşmanın yaratmış olduğu etkiyle, 18 Aralık’ta TBMM Başkanı Kâzım Paşa’nın (Özalp) başkanlığında Milli İktisat Ve Tasarruf Cemiyeti kurulmuştur.

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal de cemiyeti himayesine almıştır.

Cemiyetin amacı, halkı tutumlu yaşamaya ve tasarrufa alıştırmak, yerli malları tanıtmak, kullandırmaya özendirmek, kalitesini yükseltmek ve sürümünü artırmaktı.

12 Aralığı kapsayan hafta bu konuşmanın yapıldığı tarihten itibaren “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanmaktadır.

Bu önemli hafta içerisinde okullarda, yarının büyükleri çocuklarımıza tutumlu olmak, yatırım ve Türk malları hakkında bilgi verilir.

Yerli malını kullanmanın aslında ulusal bir görev olduğu bilinci aşılanır.

Konuyla ilgili şiirler okunur, konuşmalar yapılır ve çeşitli etkinliklerle yerli mallarımız tanıtılmaya çalışılır.

Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmış olan genç Türkiye Cumhuriyeti, savaşın yaralarını sarmak ve kısa süre içinde gelişmiş ülkeler düzeyine çıkmak için bir ekonomik kalkınma savaşı başlatır.

Şeker fabrikaları, Sümerbank kumaş fabrikaları, Demir-Çelik fabrikaları ve daha birçok sanayi tesisi kurularak büyük bir sanayi hamlesi başlatılmıştır.

Yerli Malı Haftası’nda, bu hamlenin başarıya ulaşmasının yolunun, halkın tutumlu olması ve yerli malı kullanmasından geçtiği vurgulanır.

Bu konuda Ulu Önder Atatürk, Türk ipeğinden yapılan bir gömlek giyerek halkın karşısına geçer ve yerli malı kullanmada ilk adımı atmış olur.

Halk ve devlet adamları tarafından büyük ilgiyle karşılanan bu davranış Yerli Malı Kullanma Haftası’nın başlangıcının zeminini hazırlamış olmuştur.

İsraf, bir toplumun başına gelebilecek en büyük felaketlerden birisidir. Atalarımız;

  • Ak akçe kara gün içindir.”,
  • Damlaya damlaya göl olur.”,
  • Sakla samanı gelir zamanı.
  • İşten artmaz, dişten artar.”
  • Güvenme varlığa, düşersin darlığa.”
  • Har vurup, harman savurma.
  • Tutumlu olan kimse fakir olmaz.”

gibi sözlerle tutumlu olmanın önemini ısrarla anlatmaya çalışmışlardır.

Bu sözler, tutumlu olmanın ne denli önemli olduğunun birer kanıtı niteliğindedir.

Bilinçli bir birey olarak yerli malı varken, yabancı malları kullanmamalıyız. Yapılacak en küçük tasarruf, kullanacağımız her yerli malı, unutulmamalıdır ki; , yol, su olarak bize geri dönecektir.

Öğrencilere ders araç gereçlerini temiz-titiz kullanmayı ve zamanı iyi değerlendirmeyi öğtetmek her şeyden önce gelmelidir.

Gerek ülke olarak, gerekse sorumlu bir birey olarak boşa harcayacak zaman yoktur. Zamanı kullanırken tutumlu davranmak gelecekteki varlığımızda önemli ve büyük rol oynayacaktır.

1946 yılından itibaren kutlanmaya başlanan Yerli Malı Haftası’nın adı  1983 yılı itibariyle Tutum, Yatırım Ve Türk Malları Haftası olarak değiştirilmiştir.

Dünyaya karşı da tutumlu olmak gibi bir borcumuz vardır.

Yaşlı dünyamız milyonlarca yıldır üzerinde yaşayan insanlara, bitkilere, hayvanlara ve bütün canlılara cömertçe bağrındaki zenginlikleri sunmaktadır.

Oysa günümüzde insanların savurganlıkları yüzünden doğal kaynaklar gün geçtikçe tükenmektedir.

Dünya yine en büyük doğurganlığıyla, bütün insanları tutumlu olmaya, kendilerine sunduğu doğal kaynaklara karşı daha duyarlı olmaya çağırmaktadır. Dünyanın devamlılığı için ulus olarak bütün insanları tutumlu olmaya çağırmak görevimiz olmalıdır.

Unutmayalım ki gidebileceğimiz başka bir dünya yoktur.

Yaşam boyunca enerjide, zamanda, suda, elektrikte, kısacası her alanda tutumlu birer birey olarak yaşamak, ülke olarak da gelecek iyi günler için de yerli malı kullanmak önceliğimiz olmalıdır.

Bunlar güçlü Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi için son derece önemlidir.

Atatürk diyor ki:

Bu ulus, ekonomik bağımsızlığını oluşturabilirse o kadar kuvvetli bir temel üzerine yerleşmiş olacaktır ki artık onu yerinden kımıldatmak mümkün olamayacaktır. İşte düşmanlarımızın, gerçek düşmanlarımızın bir türlü razı olamadıkları budur.”

  • Tasarruf yapmak,
  • Milli kaynaklarımızın daha verimli şekilde kullanılması,
  • Yerli fabrikalar kurulması,
  • Paranın dış ülkelere gitmesini önlemek,
  • Temel tüketim maddelerini öz kaynaklardan karşılamak,
  • Ekonomimizi geliştirmek

bu haftanın belli başlı amaçları içindedir.

Birçoğunuzun hatıralarına Malı Haftası’nda okulda arkadaşlarımızla hep birlikte yenen yemişlerle, meyvelerle kazınmamış mıdır?

Bir de Erberk Pullu’nu dillere pelesenk olmuş o unutulmaz “Yerli Malı, Yurdun Malı” şiiri hatırlamayanınız var mı?

“İpek, keten, kumaş, deri

Anadolu bunun yeri.

Sucuk diyarı Kayseri

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Tarihi, çanağı, kabı.

Her yanı lezzet erbabı.

Acılı Urfa kebabı.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Tosya, Edirne pirinci.

Sanki tanesi bir inci.

İnan dünya da birinci.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Eskişehir, Aydın şalı.

İzmit Hereke’de halı.

Ye Rize’de, Kars da balı.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Konya Karaman ovası.

Yetişir buğdayın hası.

Nasreddin ve Mevlanası.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Yaylalarda koyun kuzu.

Mersin Anamur’un muzu.

Ah o Adana karpuzu.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Yaylalarda koyun kuzu.

Mersin Anamur’un muzu.

Ah o Adana karpuzu.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

İster dolaş tüm dünyayı.

Bizde bunun damar fayı.

Doğu Karadeniz çayı.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Kuş cenneti Manyas gölü.

Ötüyor kuşu, bülbülü.

Rengarenk Isparta gülü.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Torosların kardeleni.

Plajı, giden geleni.

Kütahya’nın porseleni.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Tüm dünyanın kıskandığı.

Her dil, lezzetle andığı.

Ordu, Giresun fındığı.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

İzmir’in asması bağı.

Trabzon, peyniri, yağı.

Kastamonu sarmısağı.

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Gaziantep, Kilis şalı

O meşhur Sivas kangalı.

Hatay Dörtyol portakalı

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Dünyada yok kışı, yazı.

Ardahan’ın, Kars’ın kazı.

Şairi, Ozanı, Sazı...

Yerli malı, Yurdun malı.

*** *** ***

Havası, güneşi, pusu.

Gaznelisi, Saltuklusu.

Osmanlısı, Selçuklusu.

Yerli malı, Yurdun malı.”

Evet, herkes onu kullanmalı ama bulursa!

İşsizlik varken, piyasa kötüyken, esnaf siftah yapmazken, vatandaş kredi kartı mağduruyken, kısacası halk  mutsuzken...

Acaba “dünyaya açılmak” yerine şairin dediği gibi “yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı” düsturundan ayrılmasa mıydık?

Zira yabancıya gidenin bir daha dönüşü yoktur

Hiçbir şey için geç değildir ve gelin yerli malının ekonomiye kazandıracağı gücü ve gelecek garantisini bir kez daha hatırlayarak 12-18 Aralık Tutum, Yatırım Ve Türk  (Yerli) Mallar Haftası’nı kutlayalım.

Aşkım Tan

12.12.2022