Gaziantep’in Şahinbey ilçesindeki 30 Ağustos İmam Hatip Ortaokulu'nda 2021 yılında müdürlük görevinde bulunduğu sırada Mustafa Yıldırım, okuldaki bir kız öğrenciye ayrımcı ve cinsiyetçi hakaretlerde bulundu.

 

Yıldırım, kız öğrenciye türban takmadığı için “namussuz, ahlaksız” sözleriyle hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma açıldı. 27 Aralık 2021 tarihli soruşturma evrakında yer alan bilgiye göre Yıldırım'ın söz konusu kız öğrenciyi ve türban takmayan başka kız öğrencileri de türban takmaya zorladığı ortaya çıktı. Kız öğrencilere yönelik onur kırıcı ve hakaret içeren söylemleri nedeniyle Yıldırım hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. 

Yıldırım’a soruşturma kapsamında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca oy çokluğu ile “uyarı” cezası verildi. Karşı oy kullanan tek kişi ise iktidara yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir Sen Sendikası temsilcisi Mustafa Uğur Özdal oldu. Yıldırım söz konusu cezaya itiraz etse de, bu itirazı reddedildi. Öte yandan Yıldırım'ın hakkında bu soruşturma dışında da devam eden soruşturmalar bulunuyor. Yıldırım'ın söz konusu okuldaki müdürlük görevinden alınıp başka okulda müdür olarak görevlendirildiği öğrenildi. 

CEZA YETERSİZ

Soruşturma sonucunda müdüre verilen ceza ile ilgili çarpıcı bir ayrıntı mevcut. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili maddesinde, “Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak” suçuna, kademe ilerleme cezası verilmesi gerekiyordu. Buna karşın Yıldırım’a yalnızca uyarı verildi. Öte yandan Yıldırım’ın 2018 yılında bir kız öğrenciye şiddet uyguladığı, öğrencinin ailesinin ise darp raporu alarak savcılığa şikayette bulunduğu öne sürüldü. İddialara göre, konu hakkında kamu davası açılsa da öğrencinin ailesine rüşvet verilerek şikayetini geri alması sağlandı.  

(Kadem Özbay)

‘ŞERİAT SEVDALISI’

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, müdürün uygulamalarını ve aldığı cezayı Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Özbay, “Türban takmayan kız öğrencinin ahlakına laf söyleyecek kadar şeriat sevdalısı ama aynı ahlakı zimmetine bağış adı altında para geçirirken bir çırpıda unuttuğu iddia edilen bu şahsın hâlâ bir okulun yönetici pozisyonunda bulunmasını açıklayabilecek kibar bir cümle yok. Darp, gericilik, hakaret, zimmete para geçirme, görevi kötüye kullanma, okuldaki çalışma barışını baltalama, çalışanlara ve alt yöneticilere mobbing uygulamanın bile MEB gözünde cezaya değer olmadığını açık seçik görüyoruz. Soruşturmaların derhal yasa ve yönetmeliklerin emrettiği üzere sonuçlandırılması gerek” dedi.