Bölmeye doyamadılar. Parçaladılar toplumu, parça parça ettiler. Bizleri bölmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürdüler.

Şimdilerde eğitime ve öğretmene el attılar. Okulları böldüler önce. Nitelikli okul, niteliksiz okul diye ayırdılar. Öğretmenleri kadrolu, ücretli, sözleşmeli diye birbirine düşürdüler. Yetmedi. Şimdi de öğretmen, başöğretmen, uzman öğretmen diyerek bölünmeyi çoğaltmak istiyorlar. Sınavlarla, öğretmenleri bölmenin, ayrıştırmanın yöntemlerini deniyorlar.

Bir toplumu yok etmenin yolu eğitimi yozlaştırmaktan geçer. Bize düşen görev ve sorumluluk; eğitimi ve öğretmeni nitelikli kılmaktır. Çünkü eğitimin kalbi, yüreği, kaptanıdır öğretmen. Gençlerimizin yaşama daha donanımlı, daha güvenli, daha bilinçli atılmalarını sağlamak için öğretmenlerimizin nitelikli yetiştirilmesi gerekir. Yeni bir öğretmen yetiştirme dizgesine (sistemine) gereksinimin olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Eğitimin niteliği, eğitimcilerin nitelikli olmasından geçer.

Bilge olmalı, bilgili olmalı, bilgiye önem vermelidir öğretmen. İnternet çağında bilgiye ulaşmak kolaydır. Hangi bilginin bize ufuk açacağını, yol göstereceğini, işimizi kolaylaştıracağını bilmek ise bilgelik ister. Bilgiyi seçip almak, yaşama uygulamak bilgelikle ilgilidir. Öğretmen, bilgiye nasıl ulaşılacağını gösterir; bilginin yaşamda nasıl kullanılacağını öğretir. Bilgiyi, süs olmaktan çıkarır; ezber bilgiyi bırakır, uygulamalı olarak öğrenmede kılavuzluk eder.

Eğitimci kendini bilmeli; toplumun yapısını, öğrencisinin karakterini öğrenmeli, gönüllere girmelidir. Öğrencisinin yaşamına dokunmalıdır, ona yön vermelidir öğretmen. Yeteneklerini bulup çıkaran, yönlendiren kişidir. Annedir, babadır, abladır, ağabeydir. Yeri geldiğinde arkadaştır.

Bilim, insanı yüceltir, bize yaşamın amacını öğretir. Eğitimin amacı yurtsever, sorgulayıcı, doğaya ve çevreye duyarlı insan yetiştirmektir. Bu doğrultuda çalışır öğretmen. Sevmeyi, sevgiyi, hoşgörüyü, barışı öğretir. Yurt sevgisini, bayrak sevgisini, doğa sevgisini