CHP sözcüsü Sayın Öztrak, CHP’nin Nisan’a kadar yapılacak seçime koşullu destek vereceklerini,  Nisan sonrasına sıcak bakmadıklarını açıkladı. İşte ‘’radikal kabulleniş’’ diye buna denir. Koşullu destek versen ne olur, sıcak bakmasan ne olur? Bir kere muhalefetin seçim tarihi belirleme gibi bir pozisyonu yok ki? Ne demek istiyoruz, bakalım:

CHP hukukçularının bir bildiği vardır, ancak bizimde hukuk okuryazarlığımız olduğuna göre konuya yorum yapma olanağımız olmalı değil mi? Haydi gelin 2017 halk oylaması ile değişen Anayasa’ya bir bakalım, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler ile ilgili ne emrediyor?

AY m.101/2'ye göre ‘’bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir’’diyor. Buna göre Sayın Erdoğan, üçüncü defa cumhurbaşkanlığına aday olamaz, bu kesin, ancak: AY m.116/3’e göre; cumhurbaşkanının ikinci döneminde TBMM, seçimlerin yenilenmesine karar verirse bir defa daha aday olabilir diyor. Onun içinde, halkoyuna gitme koşuluyla 360 milletvekilinin evet oyu vermesi gerekiyor ki, iktidar ve ortaklarının da buna oyu yetmiyor. Buna göre yine Erdoğan'ın üçüncü defa aday olma şansı olamaz.

Bir olasılıkta Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu m.3/4’e göre Cumhurbaşkanının seçimleri yenilenmesine karar verebilmesi ki, bu çok önemli. Bu durumda cumhurbaşkanı hiçbir gerekçe göstermeden seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Karar 48 saat içinde Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra; altmışıncı günü takip eden ilk pazar günü Cumhurbaşkanı ve TBMM genel seçimi birlikte yapılır. İşte bu madde, tartışmaya gerek bile bırakmıyor.

Böyle olursa seçimin Nisan’da yapılabilmesi için cumhurbaşkanının Ocak ayında seçimin yenilenmesine karar vermesi gerekir. Sanırım CHP siyaset yapıcıları da bu yoruma katıldığı için Erdoğan’ın üçüncü defa adaylığına karşı çıkmıyor. Haydi, siz cumhurbaşkanı olunda CHP’yi dikkate alın bakalım.

Diyalektik davranış terapisti psikolog Marsha Linehan, radikal kabullenişi, "cehennemden çıkış yolu sefaletten geçer" diye tanımlıyor. Radikal kabulleniş, şu anda hissettiklerinizle savaşmadığınız anlamına geliyor. İşte CHP’de tamda bu ‘’radikal kabullenişi’’ yaşıyor.

2017 Halkoylamasında, YSK mühürsüz zarfları geçerli varsaydığında sandıklara sahip çıkıp normalden fazla ‘’Evet’’ oyu olan 1 milyon 5 yüz bin pusula ve 104 ilçe (polimer araştırma şirket verisi) deşifre edilerek YSK’ ya karşı diretilebilseydi, ne rejim değişirdi ne de Erdoğan cumhurbaşkanı olabilirdi, işte size radikal kabullenişin belgesi. O nedenle CHP bu gün, acı çekmenin kaçınılmazlığı, ortak geçmişinin bir parçası olarak çaresizliğini yaşıyor.

Öte taraftan ne yazık ki asli unsur üye kırgın ve ötekileştirilmiş halde saha dışında bekliyor.

Ersin Ertürk – Eskişehir-  23 Aralık 2022