CHP Niğde Milletvekili Ömer Fetih Gürer, Niğde'nin merkez ilçesindeki Amas bölgesinde besi çiftliğinde besicilik yapanları ziyaret ederek, besicinin yaşadığı sorunları dinleyip birtakım açıklamalarda bulundu.

 

Yem fiyatlarındaki artış nedeniyle hayvanlara yem veremediklerini, dolayasıyla süt üretiminin düştüğünü belirten üretici Feridun Yel , böyle giderse bölgede hayvancılığın tamamen biteceğini ve önümüzdeki yıl 1 litre sütün fiyatının 3-4 kat artacağını iddia etti.

 

CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer ise yem fiyatlarındaki artış ve diğer girdi maliyetlerinin neden olduğu sorunlardan dolayı sıkıntılı bir döneme giren hayvancılık sektöründe tehlike çanlarının önlem alınmazsa giderek daha acımasız çalmaya başladığını söyledi.

Marketlerde çiğ sütün fiyatının üreticiden çıkan fiyatın 4-5 katı olduğuna değinen Ömer Fethi Gürer, hayvancılık sektöründe üreticinin ve tüketicinin değil, aracının, ithalatçının ve sanayicinin kazandığı bir sisteme doğru gidildiğini dikkat çekti. 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Feridun Yel besi çiftliğini gezerek, hayvancılık sektöründe yaşanan sorunları yerinde tespit etti. 

 

160 LİRALIK YEM, 380 LİRA OLDU 

 

Uzun yıllardır süt inekçiliği yaptığını söyleyen Feridun Yel geçen yıla göre maliyetlerin çok artığını belirterek, “Geçen yıl 160-170 lira olan yemin torbası bu gün 380-400 liraya çık. Geçen sene 3 kova yem veriyorduk bu yıl 1 kovaya düşürdük. Az yem verince süt de az oluyor. 300 litre süt alıyorduk, bu sene aldığımız süt miktarı 100 litreye kadar geriledi. İnekler süt verimi zayıfladı, bakamaz olduk. Maliyetler yüksek ama süt para etmiyor. Her şeye zam gelirken süt fiyatları yerinde saydı” diyerek, yaşadıkları sorunları özetledi. 

 

SÜT 6 LİRADAN 7 LİRAYA, PEYNİR İSE 40 LİRADAN 150 LİRAYA ÇIKTI 

 

Geçen yıl ahırında 50 büyükbaş hayvan varken bu sene hayvan sayısının 12’ye düştüğünü anlatan yetiştirici Feridun Yel “Hayvanlarımızı zarar ettiğimiz için zorunlu kestiriyoruz. Büyükbaşlar olduğu gibi küçükbaşlar da zarar ettiriyor. Samanın maliyeti yüksek, geçen yıl mazot bu sene 3 kat arttı. Maliyeti yüksek olduğu için hayvanları kestirmek zorunda kalıyoruz. Sütün litresi 6- 6,5 lira idi, 7 liraya çıktı. Ancak peynir 40 lira idi, 150 lira oldu. Üreten kazanmıyor. Üretim olmadığı için seneye sütün litresi 3-4 kat artacak ama hayvanda kalmayacak” şeklinde bir öngörüde bulundu. 

 

Karkas et fiyatlarında dana etinin kilosunun 92 lira, inek etinin ise 80 lira olduğunu söyleyen besici, “kesime göndersek de kurtarmıyor. 25 bin biraya aldığımız inek zaten 15-20 bin liralık maliyeti oluyor. 40 liraya kestirsek yine zarar etmiş oluyoruz. Devletimizden ve cumhurbaşkanımızdan soruna el atmalarını istiyoruz. Elektrik gideri aylık 2 bin lira idi bu sene 10 bin lira oldu. Mazot fiyatı çok yüksek yem karma makinesini çalıştıramıyoruz. “diye konuştu. 

 

HAYVANLAR KESİME GİDİYOR 

 

Samanın tonunun 1600- 1700 lira, yonca 3 bin 500-3 bin 700 lira, silajın ise paket olarak 1500 liraya satıldığını söyleyen yetiştirici Feridun Yel “Maliyet artışları nedeniyle hayvancılığı bırakanların sayısı da çok. Niğde Amas bölgesinde besiciler çoğu bu işi bıraktı. 20 hayvanı olan tek hayvana düşürdü. 200 hayvanı olan 50 hayvan bıraktı. Mezbahalarda süt inekleri kesiliyor. Maliyetler kurtarmadığı için inekler kesime gönderiliyor” dedi. 

 

10 LİRALIK AĞRI KESİCİ 80 LİRAYA ÇIKTI 

 

Veterinerlik hizmetlerinin de arttığına değinen üretici, geçen yıl 10 lira olan ağrı kesicinin bu yıl 80 liraya, geçen yıl 50 lira olan antibiyotik iğnenin ise bu yıl 350 liraya çıktığını, kulak küpesi için bankadan kredi çekenlerin ise kredileri ödeyemediği için hayvanları satmak zorunda kaldığını belirtti. 

 

ULUSAL SÜT KONSEYİ ÜRETİCİYİ DÜŞÜNMÜYOR  

 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise süt inekçiliği yapan Feridun Yel dinledikten sonra yaptığı açıklamada süt fiyatlarının belirlenmesi için Ulusal Süt Konseyinin tavsiye fiyatı açıkladığına değinerek, “Konseyde siyasi iktidarı ve sanayiciler çoğunlukta, süt üreticileri ise azınlıkta. Bu konseyin aldığı tavsiye kararı ne yazık ki süt üreticisini düşünen bir karar değil. Alanda sorun var. Enflasyon artıyor, ama çiftçinin üreticinin ürettiği sütü artırmıyorlar. Raftaki sütün ve sütten mamul ürünlerin fiyatı artıyor. Marketlerde çiğ sütün fiyatı, üreticiden çıkış fiyatının 4-5 katını buluyor. Peynir almış başını gidiyor. Fakir fukara, garip guraba süt ürünlerine erişemiyor. Üretici ‘ yem ucuzlasın. Girdi maliyetleri azalsın, etin fiyatı 30 liraya sütün fiyatı 1 liraya düşsün’ diyor. Üretici de kendisini vatandaşın yanında hissediyor” şeklinde konuştu. 

 

BÜYÜK MARKETLER KAZANIYOR, ÜRETİCİ KAZANAMIYOR 

 

Aracılık sistemiyle özellikle büyük marketlerin para kazandığı bir düzene doğru yöneldiğini, sistemin vatandaşı ve üreticiyi düşünmeyen bir sistem olduğunu ifade eden Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılık yem fiyatlarındaki artış ve diğer girdi maliyetlerinin yarattığı sorunlardan dolayı sıkıntılı bir döneme girdi ülkemizde. Gittiğimiz köylerde ahırlar boşalıyor. İneğe yeterli yem vermezse süt verimi düşüyor. İnek deyip geçme. O da ne kadar yem o kadar süt vererek tavrını koyuyor. Girdiler katlıyor. Besicinin nefesi tükeniyor... Süt inekleri bile kesime gittiği için süt üretimi düşüyor. Üretici yaşadığı kriz et ve süt ile mamül ürün fiyatlarına zam olarak yansıyacak. İthalat kapıları açılacak. Yurt dışından daha yüksek fiyatla hayvan getirmek zorunda kalınacak. Besici sorunlarını anlatıyor, biz de gündeme getiriyoruz ama şu ana kadar ciddi bir çözüm gelmedi. Zaman daraldıkça sorunda çok boyutlu katlıyor” diye konuştu.