TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, ABD Senatosu’nun Türkiye’ye F-16 satışını sınırlandırıcı koşullara bağlayan eklemeleri kaldırmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez’in sunduğu ve Türkiye’ye F-16 satışını sınırlandırıcı koşullara bağlayan eklemeler, önceki gece kabul edilen ABD’nin 2023 Savunma Bütçe Yasa (NDAA) tasarısının Senato metninden çıkarıldı. NDAA’nın ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nden geçen metninde Türkiye’ye F-16 satışını sınırlandırıcı koşullara bağlayan eklemeler bulunduğu için Senato ve Temsilciler Meclisi’nin ilgili komiteleri müzakere ederek NDAA tasarısına son halini verecekler.

Kılıç, dün Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyeleriyle düzenlediği toplantıda konuyla ilgili soruları yanıtladı. AKP Dış İlişkiler Başkanı Efkan Ala başkanlığındaki AKP heyetinin bu yıl mayıs ayında ve son olarak eylül sonunda ABD’ye iki ayrı ziyaret düzenlediğini, ABD Kongresi’nin her iki kanadı Temsilciler Meclisi ve Senato üyeleriyle temaslarda bulunduklarını belirten Kılıç, “ABD Kongresi’nde tabii ki Türkiye’ye pek de dostça yaklaşmayan kişiler var. Fakat son ziyaretlerimizde havanın çok da sesi olumsuz çıkanların yansıtmak istediği kadar olumsuz olmadığını gözlemledik” dedi. Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş sonrası Türkiye’nin Montrö Antlaşması çerçevesinde boğazları savaş gemilerinin geçişine kapatması, tahıl koridoru ve esir değişimi gibi konularda oynadığı rolle birlikte Türkiye’ye yönelik “olumsuz algının” değiştiğini belirten Kılıç, “Türkiye-ABD ilişkilerinin, ABD Kongresi’ndeki kişilerin görüşlerinden daha önemli olduğunu artık herkesin algılamış olduğunu gördük” diye konuştu.

"OLMASI GEREKEN"

ABD yönetiminin, Türkiye’nin F-16 talebine olumlu yaklaştığını, bu doğrultuda ABD Senatosu’ndaki tasarıdan Türkiye’ye F-16 satışını koşullara bağlayan eklemelerin çıkartıldığını kaydeden Kılıç, “ABD Senatosu’ndaki tutum, müttefiklik ruhu içinde olması gereken bir tutumdur. Bizim beklediğimiz de buydu” dedi. 

ÇİPRAS: CİDDİ BİR YENİLGİ

ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışını sınırlandırıcı koşullara bağlama talebinin ardından Yunan basını sessizliğe büründü. Ana muhalefet lideri ve eski Başbakan Aleksis Çipras’ın liderliğindeki SYRIZA partisi ise F-16 konusunda Atina yönetimine tepki gösterdi. Çipras’ın partisinden yapılan açıklamada, “ABD Senatosu’nun Türk F-16’ları hakkındaki kararı, Miçotakis doktrini için son derece ciddi bir yenilgidir” denildi. Miçotakis’in çabalarının boşa çıktığına işaret edilen açıklamada, “Türkiye, sadece Yunanistan’ın egemenliğine doğrudan meydan okuduğu ve Libya ile yeni muhtıralar imzaladığı için ‘cezalandırılmamakla’ kalmıyor, aynı zamanda ödüllendiriliyor” denildi. Yunanistan’da hükümet sözcüsü Yannis Oikonomou ise “SYRIZA, Türk Anadolu Ajansı gibi konuşuyor” diye konuştu.

"HİÇBİR ŞARTI KABUL ETMEYECEĞİZ"

ABD Kongresi’nde Türkiye’ye F-16 satışının şarta bağlanmasını öngören eklemelerin, Türkiye’ye satışı doğrudan engelleme yönünde bir tutum olmadığını söyleyen Kılıç, “Baktığınızda satışa bir engel yok, şartlı satıştan söz ediliyor. Ama biz Türkiye olarak hiçbir şartı kabul etmeyeceğimizi söylüyoruz. Şimdi bu şart da kaldırılıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye ile ABD arasında F-16 satışı dışında birçok anlaşmazlık bulunduğunu ancak F-16 konusunun öncelik olduğunu belirten Kılıç, Bunda olumlu bir gelişme olması durumunda diğer konuları bunun üzerine bina edelim. Pozitiften başlayıp diğer ihtilaflı konulara geçelim hedefindeyiz” diye konuştu.

"AB, TÜRKİYE’YE TOLERANS GÖSTERİYOR"

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nicos Anastasiadis, AB’yi Türkiye’ye karşı toleranslı davranmakla suçlayarak “çifte standartlı” yaklaşımın olduğunu savundu. Bu tutumun Ankara’da uluslararası kanunlara kayıtsız kalma cesareti verdiğini ileri süren Anastasiadis bu durumun kıtada yeni bir çatışmayı tetikleyebileceğini belirtti. Euronews’e konuşan Anastasiadis, AB’nin Ankara ile çok çeşitli siyasi ve ekonomik bağları nedeniyle Türkiye’nin üyelik statüsünü koruyabildiğini bunun da bir çeşit diplomatik kalkan sağladığını vurguladı. Anastasiadis, “Bir yandan bir AB adayı ülke bir başka AB ülkesine karşı uluslararası hukuku ihlal ederken Rusya uluslararası hukuku ihlal ediyor diyebilmemiz mümkün değildir” dedi.