Sağlık koşullarına rağmen 28 Şubat davası kapsamında tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi'nde yaşamını yitiren Vural Avar’ın kardeşi Mehmet Ünal Avar, “Cezaevinde kalabilir” raporunun öncesi ve sonrasında kamuoyuna yansımayan bazı ayrıntıları Cumhuriyet’e anlattı.

 

Cezaevinde doktorların ilgisiz davrandığını iddia eden Avar, “ağabeyim son görüşmesinde siz de artık gelmeyin. Beni buradan melekler çıkaracak dedi” ifadelerini kullandı.

İddianamesi FETÖ tutuklusu eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından yazılan 28 Şubat davasında Vural Avar(84), sağlık koşullarına rağmen tutukluğu bulunduğu Sincan Cezaevinde yaşamını yitirmişti. Avar’ın ölümü sonrası, Avar’ı ölüme götüren süreçle ilgili yeni gelişmeler ortaya çıkmaya devam ediyor. Yaşasaydı bugün 85. yaşına girecek olan Vural Avar hakkında konuşan Mehmet Ünal Avar, “Ömrünü adadığı TSK’nin cezaevindeki tavrıyla hayata küstü. Ziyaretlerde sağlığının adım adım bozulduğunu görüyor ancak onu bir türlü ikna edemiyorduk. En sonunda onun cezaevi koşullarında yaşayamayacağına ikna ettiğimizde de malum rapor verildi” dedi.

Vural Avar ve kardeşleri. Solda Cenkal Avar, sağda Mehmet Ünal Avar.

“CEZAEVİNDE İLACINA DEVAM EDEMEDİ”

Yeniden tutuklamadan önce ağabeyinin iki kere zatürre ve Emboli geçirdiğini anımsatan Avar, “Tekrar Emboli geçirme ihtimalini azaltmak için kendisine özel bir ilaç verilmişti. Bu ilacı günde iki defa alması gerekiyordu. Doktorlar bunu sistemden çok rahat görebilecekleri halde anladığımız kadarıyla onunla ilgilenilmedi. O ilaç, kan yoğunluğunun düzenlenmesine yardımcı olup pıhtı atmasının önüne geçmesi açısından önemliydi” ifadelerini kullandı. Ağabeyine ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verildiği sırada yemeğini bile koğuş arkadaşlarının yedirdiğini belirten Avar, “onun durumunu gören birisi bu raporu nasıl verebildi anlayamıyorum” diyerek yaşanan sürece dikkat çekti. Avar, ağabeyinin ölümünden yaklaşık 2 ay önce kapalı görüş sırasında “Siz de gelmeyin artık, beni buradan melekler çıkaracak. Yukarıdan inip alacaklar” dediğini söyledi.

 

“KİME GÜVENECEĞİZ?”

Ağabeyinin el yazısıyla yazdığı dilekçeye de değinen Avar, “Kendisi Demans hastasıydı, zaman zaman ziyaretçileri bile tanımıyordu. Böyle bir evrede kimseye haber vermeden dilekçe almak da mahkemenin diğer kararları gibi anlaşılması güç bir karardır” dedi.

Ünal Avar ayrıca Vural Avar’ın sağlık sorunları nedeniyle, Yargıtay’ın karar onama öncesindeki adli denetim kararı kapsamındaki “ayda bir imza atma” yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğini belirten 28 Ağustos 2018 tarihli dilekçesini gazetemizle paylaştı. Avar, bu konuyu gündemde tutmak istemelerindeki en büyük nedenin Vural Avar ile benzer sağlık sorunlarına rağmen cezaevlerinde tutulan 10 generalin unutulmaması olduğunu belirtirken sözlerini “AYM üyelerinin komutanlarımızın dosyalarına bakmaktan neden kaçınıyorlar? Bizler AYM’ye de güvenemeyeceksek kime ve nereye güveneceğiz?” diyerek tamamladı.