Tuncer Bakırhan’ın bu açıklaması, DEM Parti’nin mevcut siyasi ve toplumsal gündemde barış, demokrasi ve birlikte yaşam eksenli yeni bir rota önerisini ortaya koymaktadır. Konuşma metni, birkaç ana eksende özetlenebilir:
1. Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin Kırılma Noktasında Olduğu Tezi
Bakırhan, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri “jeopolitik fırtına” olarak nitelendiriyor. Ukrayna savaşı, Gazze’deki saldırılar, Irak-Suriye’deki istikrarsızlık ve İran’a dair gelişmelerle şekillenen bu yeni konjonktürde eski dengelerin yıkıldığını ve yeni ittifakların kurulduğunu belirtiyor.
"Ortadoğu’da dönüşmeyen artık ayakta kalmayacak."
"Katı olan her şey buharlaşacak."
Bu cümleler, hem bölgesel hem de yerel düzeyde değişime direnen yapılar için ciddi uyarılar niteliğinde.
2. Yeni Bir Barış ve Demokratik Toplum Süreci Önerisi
Bakırhan, süreci bir “pazarlık” değil, bir varoluş meselesi olarak tanımlıyor. PKK’nin 12 Mayıs’ta açıkladığı “silahlar sussun, siyaset konuşsun” kararı ile birlikte barışa açık bir zemin oluştuğunu, bu sürecin “ortak yaşamın yeniden inşası” anlamına geldiğini söylüyor.
“Felaket değil, selamet yolunu seçtik.”
“Bu topraklara artık korku ve paranoya ekmeyi bırakın.”
3. Meclis ve Demokratik Sözleşme Vurgusu
Konuşmada, geçmiş çözüm süreci (2013–2015) ile ilgili özeleştiri verilerek Meclis’in o dönemde yeterince sürece dahil edilmediği vurgulanıyor. Bu sefer ise yeni bir "toplumsal sözleşme" ve "kardeşlik hukuku" temelinde Meclis’in merkezde olacağı bir sürecin inşa edilmesi gerektiği dile getiriliyor.
“Meclis bu sürecin hem denetleyicisi hem de güvencesidir.”
“Yeni bir sözleşme, yeni bir toplumsal taahhüt gereklidir.”
4. Öcalan’ın Mesajları Üzerinden Meşruiyet Arayışı
Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın son açıklamalarına sık sık atıf yaparak, onun “eşitlikçi kardeşlik hukuku” çağrısının arkasında duruyor. Bu, hem parti tabanına hem de geniş kamuoyuna bir siyasi meşruiyet zemini sunma amacı taşıyor.
“Biri değersiz olmaz, ortak kaderdir.”
“Sayın Öcalan’ın sözleri, bu yeni dönemin anahtarlarını taşımaktadır.”
5. Toplumsal Seferberlik ve Örgütlenme Çağrısı
Son bölümde, DEM Parti'nin kendi örgüt yapısına çağrısı ön plana çıkıyor. Sadece örgütlü alanlara değil, Türkiye’nin her il ve ilçesine bu barış sürecinin anlatılması gerektiği belirtiliyor.
“Kaygıları gidermek bizim işimizdir.”
“Toplumu ikna etmek en temel vazifemizdir.”
“Köprüleri kurmak bizim temel sorumluluğumuzdur.”