Salona eski genel başkanlar Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, belediye başkanları da tam kadro gelmişti. İstanbul’daki başkanlar dışında Ankara’dan gelenler de vardı. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’i de küçük bir aralıktan görebildik.

 

Toplantının açılış ve kapanış konuşmasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Kılıçdaroğlu’nun “Bu sadece krizden çıkma projesi değil; ülkenin yeniden bir krize girmesini kalıcı olarak önlemeye yönelik bir programdır” dediği “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesi için 70 kişinin çalıştığını açıkladı.

Bu yetmiş kişiden birkaçı sunumunu yaptı. Diğerlerini henüz bilmiyoruz. Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olarak ABD’den sunum yapan Jeremy Rifkin’in açıklamaları sadece yenilenebilir enerjinin kerametleri, fosil yakıtların zararları ve iklim değişikliği üzerineydi. Elbetteki bunlar önemsiz konular değil ama Türkiye’nin içinde bulunduğu yangının nasıl söndürülebileceği, sanayide dönüşümün hangi kaynaklarla ve yöntemlerle gerçekleştirilebileceğini duymak isterdik.

Yine Amerika’dan konferansla bağlanan Daron Acemoğlu da Türkiye’nin demokraside alt lige düşmesine vurgu yaptıktan sonra Türk ekonomisinin geçmişten bu yana yaşadığı yapısal krizlere projektör tuttu. Ne yapılması gerektiği konusunda açıklayıcı bir sunum yapmadı.

Bu iki konuşmacıya bakıp toplantıda bir şey söylenmedi demek çok büyük bir haksızlık olur. Gerek CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, gerek eski Merkez Bankası Bürokratı şimdinin akademisyeni Prof. Dr. Hakan Kara, Ufuk Akçiğit gerek Prof. Dr. Refet Gürkaynak ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’nin sunumları ayrıtılı ve ufuk açıcıydı.

Toplantının ana mottusu şöyle özetlenebilir: “Bilişim, yeşil dönüşüm, hakça bölüşüm.” Faik Özrak ise bunu “Önce feraha sonra refaha” olarak özetledi.

Kılıçdaroğlu, ilk üç yılda 100 milyar dolarlık kaynak getirileceğini söyledi. Bu kaynakların önemli bir kısmının yatırım fonları ve emeklilik fonları olduğunu belirterek Singapur ve Norveç fonlarının adını verdi. Demek ki ön görüşmeler yapılmış.

Kılıçdaroğlu ikinci kez kürsüye geldiğinde Altılı Masa’ya özel bir bölüm ayırdı. Her bir lider için övücü sözler söyledikten sonra birlikteliklerinin siyasi, ahlaki ve vicdani olduğuna vurgu yaptı. Salonda coşku üst düzeydeydi. En çok alkışı yandaş müteahhitlere verilen 418 milyar doları onların hanesine borç olarak yazdığına yönelik sözleri oldu. Bütün salon ayakta alkışladı bu sözleri.