CHP'li Muharrem Erkek, Ekrem İmamoğlu davası ve AKP'nin anayasa değişikliği teklifini yorumladı: Amaç seçimi zehirlemek

CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, siyaseten de hukuken de tartışılan İmamoğlu kararını değerlendirdi. AKP’nin başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifine CHP’nin bakış açısını anlattı.

 

  • Yargının bazen çok hızlı hareket ettiğine tanık olmamıza karşın 6 yaşındaki çocuğun cinsel istismarının üzeri 2 yıl örtüldü, kamuoyu baskısıyla duruşma öne çekildi ve tutuklamalar gerçekleşti. Bunun hukuki bir açıklaması var mı?

Acı olan, çocuklara yönelik nitelikli cinsel istismar çok yaygın ve sistematik bir hal aldı. 

  • Tarikatlar içinde mi yoksa tarikat dışında da mı çok yaygın?

İçeride de dışarıda da. Son 20 yılda anne olan çocuk sayısı yarım milyonun üzeride. O da adliyeye intikal eden. Genel başkanımızla Adalet Bakanlığı’na yürüdük. Toplum ayağa kalktı ondan sonra tutuklama oldu. Bunun hukuki hiçbir açıklaması yok. Bunları kim korudu?

  • ‘Kim korudu’ diye soruyorsunuz, AKP döneminde bu olaylar arttı mı?

Açıklama yapanlar kız çocukları için “9 yaşında, 10 yaşında evlenebilir” diyor. Bu zihniyetteki insanlar, üniversitelerde, bürokraside yükseltiliyor. Çocuğun rızası diye bir şey hukukta yoktur. Büyük bir ahlaksızlık. 

(Muharrem Erkek ve İklim Öngel)

‘24 SAATTE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’

  •  6’lı masada İstanbul Sözleşmesi konusunda netlik var mı?

6 partinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatı’nda çok sağlam bir temel attık. Orada uluslararası sözleşmelere vurgu yapıldı. İktidar olacağız ve 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girecek. O konuda hiçbir sorun yok. 

 

  • Masanın anayasa değişikliği teklifinde yargı ile ilgili kritik düzenlemeler nelerdir?

İnsan onurunu temel alıyoruz. “Temel Haklar ve Ödevler” başlığını “Temel Haklar ve Özgürlükler” başlığı olarak değiştirdik. Yargıç güvencesi anayasal teminat altına alınacak. 

  • Kararı beğenilmeyen yargıç sürgün edilemeyecek mi?

İşine gelmediyse “İstediğim yere sürerim” bitecek. Demokrasinin sacayağı yasama, yürütme, yargıdır ve kuvvetler ayrılığı olmalıdır. Adaletin sacayağı da sav, savunma ve karardır. Bu nedenle savunma ilk kez anayasaya girecek. 

  •  Anayasa Mahkemesi nasıl olacak, üyeler nasıl belirlenecek?

Anayasa Mahkemesi’ni güçlendireceğiz. Üye seçiminde siyasetin yürütmesini azaltıyoruz. YSK’nin seçme ve seçilmeye ilişkin kararlarını Anayasa Mahkemesi’nin denetimine açıyoruz ve organ uyuşmazlığı davasını getiriyoruz.

  • Bunun anlamı nedir?

Yasama, yürütme, yargı organları birbirlerinin alanlarına müdahalede bulunursa, bunlardan biri AYM’ye başvurabilecek. Örneğin yürütme, cumhurbaşkanı yasama organının yetkisinde olan bir konuda, İstanbul Sözleşmesi’nden söz ediyorum, tek imzayla çıktı. Organlar arasında, hukuk dışı bir durum olursa AYM karar verecek. 

 

(Muharrem Erkek)

‘KEYFİ OHAL SONA ERECEK’

  • Peki, OHAL ilanı ve KHK’si nasıl olacak?

Keyfi OHAL kararı alınamayacak. Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kurulu birlikte OHAL ilan edebilecek ve o dönemde kimsenin karar çıkarma yetkisi olmayacak. OHAL yasasını yeniden düzenleyeceğiz ve o yasaya göre hareket edilecek. 

  • Masada en uzun müzakere etmek durumunda kaldığınız konu ne oldu?

Anayasa Mahkemesi üzerinde uzun uzun çalıştık. Mesela İçişleri bakanı keyfi olarak belediye başkanını görevden alamayacak. Diyelim ki soruşturma açıldı, başkanın belli süre görevden uzaklaştırılması gerekiyor. İçişleri bakanı, bunu Danıştay’dan talep edecek. Danıştay karar verecek. 

  • Seçim yasasında yapılan değişiklik 6’lı masayı nasıl etkileyecek?

Bir iktidar seçim yasasıyla seçime yakın dönemde oynuyorsa kaybetme korkusu var demektir. Ama yine kurtarmayacak. Gerekli görülen yerlerde ortak listeler olabilir. Değişiklik etkilemesi için yapıldı ama etkilemesine izin vermeyeceğiz. 

‘İSTANBUL’U KAYBETTİLER TÜRKİYE’Yİ DE KAYBEDECEKLER’

  • İBB Başkanı İmamoğlu’na, kullandığı kelime nedeniyle itiraz yolu açık siyasi yasak kararı verildi. İmamoğlu kime ahmak dedi?

Aslında kimseye demedi. Kendisine “ahmak” diyen İçişleri Bakanı Soylu’ya nazikçe bir yanıt verdi, çok daha ağır bir yanıt verebilirdi. Bir siyasi polemik bir ceza davasının konusu olamaz.

  • O zaman bu davanın amacı neydi?

Demokratik hukuk devletinde böyle bir dava açılmaz bile. “Acaba muhalefetin üzerinde nasıl bir baskı oluşturabiliriz, nasıl engelleyebiliriz” düşüncesindeler. Engelleyemezler. Ancak daha da güçlendirirler. İstanbul seçiminin iptal edilmesi gerçekten büyük bir ahmaklıktı. Türkiye’yi dünyaya rezil ettiler. Bir aday kazanmış mazbatasını almış. Siz hem seçimi hem mazbatayı iptal ediyorsunuz. Aradan aylar geçiyor Soylu tartışma başlatıyor, İmamoğlu yanıt veriyor. İmamoğlu’nun bir hakaret kastı olsa 6 Mayıs gecesi yapardı. Dosyada çok değerli anayasa profesörlerinin mütalaası var. Bugün yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan isimler ve “Suç unsuru yok” diyorlar. İmamoğlu davasının özü Fatih’in sözünde gizlidir: “Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür”. Saray iktidarı Atatürk’ün dediği gibi gaflet, dalalet ve hıyanet içinde. Adaleti çürütmek hıyanettir ve gerçek bir beka sorunudur. 

  •  İBB büyük bir bütçeye sahip. Ekrem İmamoğlu’nun kısa sürede siyasi yasağı kesinleşirse İstanbul’un AKP’ye geçmesi seçimi nasıl etkiler?

Görevden alamazlar. Hukuken de mümkün değil. İçişleri Bakanı Soylu’nun şeklen yetkisi var diyelim. Cesareti varsa uzaklaştırsın. İstanbul’u kaybettiler Türkiye’yi de kaybedecekler. Biz kazandığımızda aslında kendileri de kurtulacak. Gittikçe daha çok otoriterleşiyorlar ve daha çok hata yapıyorlar. 

  • Her kesimden kararın siyasi olduğu yorumları yapılıyor. AKP’nin bundan çıkarı nedir?

 

“Erdoğan’a ve AKP’ye tuzak kuruldu” deniyor. Savcı size yakın, hâkimi siz değiştirdiniz. HSK elinizde. Yargıyı ele geçirmek işte böyle hata yaptırır. Muhalefete geri adım attıracaklarını sanıyorlar. Milyonların bu kadar tepki göstereceğini düşünmemişler. İstanbul seçiminden ders almamışlar. 

  • Kemal Kılıçdaroğlu’nun dava günü Almanya programının olması çok eleştirildi...

Hemen geldi ve tavrını koydu. Önemli olan o. Hepimiz Saraçhane’deydik. Muhalefet bir bütün olarak hareket etti. Mesele Türkiye meselesi. Bizim ilk bir haftada, bir ayda yapacaklarımız belli. İlk hafta, Strateji Planlama Teşkilatı kuracağız. Siyaset zenginleşme aracı oldu, Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkaracağız. Ama en önemlisi, Üreten Türkiye olacak. Aynı cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi. Kuruluş felsefemize döneceğiz. İlk kez altı parti bir araya gelip tek adam rejimine karşı bir ittifak yapıyor. Bu Türkiye’de bir ilk. Eksiklerimiz elbette olacak. Yapıcı eleştirilere çok ihtiyacımız var. 

(İklim Öngel ve Muharrem Erkek)

  • Aday açıklanmadıkça eleştireler de sertleşiyor...

Her şey bir strateji dahilinde gidiyor. Yeni yılda da liderler ortak adayı konuşurlar.

  • Meral Akşener’in İmamoğlu için “85 milyon seninle” ifadeleri, karar günü ortaya çıkan tablo yani son yaşananlar aday belirleme sürecini etkiler mi?

Etkilemez, tam tersi bu masayı güçlendirdi. 6 genel başkan şu an yol haritasını tamamlamak üzere. 9 ana başlık 60 alt başlıkta Türkiye’nin tüm meseleleri var. 6 parti tüm çalışmalarını birleştirdi. Bu hükümet programı demektir. 

  •  Son olayla İmamoğlu’nun adının adaylık için tekrar öne çıktığı konuşuluyor...

Çünkü büyük bir haksızlıkla karşı karşıya kaldı. Öne çıkması çok doğal. 6 genel başkan onunla birlikte büyük bir tavır koydu. Çok güzel bir tabloydu. 

  • Yargılama süreci devam ederken İmamoğlu’nu aday göstermek risk olmaz mı?

Böyle bir iktidarın yönettiği bir ülkede, yasama yürütme ve yargının tek elde toplandığı bu sistemde her şey olabilir. Çünkü yargının üzerinde Saray iktidarının vesayeti var. 

  • Muhalefete sürekli aday baskısı yapılıyor. Bu süreçte yaşananlar yıpratıcı olmuyor mu?

Aday elbette önemli ama daha önemlisi Türkiye nasıl yönetilmeli. İlkeler ne olmalı. Bunlar netleşmeden aday belirlenir mi? Çalışmalar tamamlandıktan sonra masa ortak adayını belirleyecek. Tüm muhalefet o aday etrafında birleşecek. 

  • Ortak adayda uzlaşamama ihtimali var mı?

Olmamalı. Tüm muhalefet bütün olarak hareket etmeli. Sayın genel başkanlar her toplantıdan sonra çok önemli mesajlar veriyorlar ve imzalıyorlar. Orada ortak adayı önemle vurguladılar. 

  • Kılıçdaroğlu‘nun adaylık konusunda 6‘lı masa içinde siyasi önceliği olduğunu düşünüyor musunuz?

Cumhurbaşkanı adayına 6 lider karar verecek. Genel başkanımız referandum sürecindeki “hayır” hareketi ile başlayan demokrasi mücadelesinin önderlerinden. “Adalet Yürüyüşü”nü gerçekleştirdi. Son yerel seçim başarısının da mimarlarından. Gelecek nesiller için çalışıyor. Masanın tüm liderleri birlikte adalet ve demokrasi mücadelesi veriyor. Masada kriz çıkartmak için belli odaklar tarafından her şey yapılıyor. Ama genel başkanların devlet ve siyasi tecrübeleri çok yüksek. Her şeyi konuşuyorlar. Ama altını çiziyorum adım adım gidiyoruz.

(Muharrem Erkek)

‘İKTİDARIN İSTİSMARINA İZİN VERMEYECEĞİZ’

  • Cumhurbaşkanını yine halk seçiyor. Ama halkın en az yüzde 51 desteğini alarak seçilen cumhurbaşkanının yetkileri de kısıtlı olacak. Parlamenter sistemde bu denge nasıl korunacak?

Önemli olan cumhurbaşkanının temsil noktasında görev yapmasıdır, görev ve yetkilerinin anayasada net şekilde belirlenmesidir. Biz çerçeveyi çok iyi çizdik. Cumhurbaşkanı devletin sigortası olacak. Devletin, milletin birliğini temsil edecek. Onun için halk da seçse onun dışında bir yetkisi olmayacak. Bunların hepsi teklifimiz sunulduktan sonra uzun uzun değerlendirilecek ve geliştirilecek. Biz özellikle bu maddeye dokunmadık çünkü bunu “6’lı masa milletin elinden yetkiyi alıyor” diye istismar konusu yapacak bir iktidar var. 

  • Parlamenter sisteme dönmek için kaç seçime, ne kadar zamana ihtiyaç var?

İlk seçimde 6’lı masanın adayı, cumhurbaşkanı olacak ve Meclis’te de çoğunluğu alacağız. O zaman halkın iradesiyle oluşan yeni bir Meclis ve yeni bir cumhurbaşkanıyla hızlı bir şekilde sistem değişikliği gerçekleşecek. Eğer Anayasa değişikliği Meclis’te 400’ün üzerinde bir çoğunlukla kabul edilirse o zaman referanduma gerek kalmayabiliyor. Sonra sisteme geçmek için de ayrıca seçim yapmaya da gerek yok. 

‘YENİ ANAYASA YENİ MECLİS’İN İŞİ OLACAK’

  • AKP’nin başörtüsüne anayasal güvence getiren anayasa değişikliği teklifine CHP ne diyecek?

İktidar kötü niyetli. İyi niyetli olsa CHP’nin teklifi kabul edilirdi. Dert başörtüsü değil, seçimle aynı gün veya seçimden kısa süre önce referandum sandığı koymak ve seçimi zehirlemek. Ekonomik kriz, yolsuzluk, yozlaşma konuşulmasın, aile, ahlak konuşulsun istiyorlar. Buna izin vermemek gerek. Bir anayasa değişikliği yapılacaksa bu yeni Meclis’in işidir. Seçime bu kadar kısa süre kala anayasa değişikliği yapılmamalı. Yapılacaksa da yeni Meclis yapmalı. Yeni anayasa yeni Meclis‘in işi olmalı ve öyle olacak. 

MUHARREM ERKEK KİMDİR?

Çanakkale 1969 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.

Çanakkale’de serbest avukat olarak çalıştı. Baro yönetiminde görev aldı. Çanakkale Belediyesi Meclis üyesi seçildi. Çanakkalespor ve Çanakkale Zihinsel Engelliler Derneği Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. Çanakkale Kent Konseyi Yürütme Kurulunda görev aldı. 25 ve 26. Dönemde Çanakkale Milletvekili seçildi. Anayasa Komisyonu üyesi olarak görev yaptı. CHP genel başkan yardımcısıdır.