"Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" isimli şarkı, 1987 yılında piyasaya çıktı ve 1991 yılında Milliyet gazetesi tarafından "Yılın En Sevilen Şarkısı" seçildi.

Yıllar sonra AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP mitinglerinde bu şarkının sözlerini kullanmaya başladı ve Tuna telif hakkı dolayısıyla parti yetkilileri ile irtibata geçti. Tuna, sembolik bir telif ücreti alarak "Şarkının sözlerinin seçim mitinglerinde ve yalnızca Recep Tayyip Erdoğan’ın sesinden şiir olarak okunması için" izin verdi.

Aşkın Tuna geçen günlerde Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldı. Rozetini de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu taktı.

"İZNİN KAPSAMI AŞILDI"

Cumhuriyet'e konuşan Tuna, "Şarkı, verdiğim iznin kapsamını çokça aştı" ifadelerini kullanarak şarkının AKP'nin seçim mitinglerinde kullanılma aşamasıyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:

Şarkının piyasaya çıkışından tam 15 yıl sonra, 2002 yılında, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, kurucusu olduğu AKP’nin seçim mitinglerinde şarkının sözlerini kullandığını fark ettim. Bir telif hakları meslek birliği olan Müzik Eseri Sahipleri Meslek Grub’nun (MSG) Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığım o yıl, telif haklarının ülkemizde yeterince bilinmemesi dolayısı ile doğru bir örnek oluşturmak adına parti yetkilileri ile irtibata geçip herhangi bir partinin bu sözleri sahibinin muvafakati alınmadan ve telif ücreti ödemeden kullanamayacağını ilettim. Telif konusuyla ilgili meslek birliğinin yönetimindeki bir kişi olarak hassasiyet gösterdiğim bu konuya ilişkin yaptığım bilgilendirmenin ardından sembolik bir telif ücreti alarak partinin, şarkının sözlerinin seçim mitinglerinde ve yalnızca Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın sesinden şiir olarak okunması için izin verdim.

"AYRIŞTIRICI BAKIŞ AÇISINA SAHİP DEĞİLİM"

Tuna, yıllar içinde şarkının verdiği iznin kapsamını çokça aştığını söyleyerek gitgide adının da partiyle anılmaya başladığını söyledi. Bu duruma tepki gösteren Tuna, "Beni tanıyanlar gençlik yıllarımdan bu yana siyasi görüşümün sosyal demokrat çizgide olduğunu ve Atatürk’ümüzün kırmızı çizgim olduğunu çok iyi bilirler. Geçen zaman zarfında bu çizgimden en ufak bir sapma olmamıştır! Çünkü ben ayrıştırıcı, ötekileştirici değil 'hep birlikte' olmaktan mutluluk duyan; insanı insan olarak seven bir bakış açısına sahibim…" dedi.

Ayrıca Tuna, Türkiye’nin cephelere ayrıldığı, mahallelerin bile ideolojik olarak bölündüğü yılların, sanatçının ruhunda birçok travmatik iz bıraktığını belirtti.

"CHP İLE YOLLARIMIZ İŞTE BÖYLE KESİŞTİ..."

Sevginin dilini ve önemini kavramış biri olduğunu aktaran Tuna, sözlerine şu şekilde son verdi:

''Siyasette en büyük amacım sevgi dilinin tekrar öne çıktığı, insanların fikirlerinden dolayı ayrıştırılmadığı, tüm toplumun birbirini saygıyla kucakladığı bir Türkiye için gereken adımların atılması konusunda katkıda bulunmaktır. Adaletin siyasal baskıdan kurtularak ülkemizin uluslararası itibarının yükseltildiği, Atatürk’ümüzün ve kurucusu olduğu Cumhuriyet değerlerinin sorgulanmadığı, O’nun gösterdiği demokrasi yolunda bilimin ışığıyla ilerleyen bir Türkiye olmalıdır hedefimiz… Bu hedeflerde ortaklaştığımız Sayın Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP ile yollarımız işte böyle kesişti.

Korktum, yazamadım memleket meselelerini

Dört duvar çok karanlık çok dardı

Fikirlerim işine gelmeyenler beni oraya atardı

Onun için bütün yazdıklarım 'aşk' kadardı…''