Partili arkadaşların WhatsApp gurubunda ki konuştuklarını, tartışmalarını okurken, çok sevdiğim bu söz aklıma geldi:
“Küçük insanlar KİŞİLERİ, ortalama insanlar OLAYLARI, büyük insanlar ise FİKİRLERİ konuşur”.
Partili arkadaşların yaptığı gibi kişilere odaklanmak Türkiye’mizde çok karşılaştığımız bir durumdur. Kendimizi bir türlü kişileri konuşmaktan ve tartışmaktan alıkoyamıyoruz. Bunu bilinçaltımızda gizlediğimiz bir silahı ortaya çıkarır gibi yaparız. Hem de saldırının dozunu kaçırarak, kendimizi ifade etmeye gerek duymadan yaparız. Bu bizi yukarıdaki güzel sözde açıklandığı gibi ne yazık ki Küçük insan yapar.
Bu konuda yazmayı WhatsApp gurubunda ki arkadaşların CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’yu tartışma konusu yaptıkları için kaleme aldım. Bu konuşmaları okurken CHP’nin yıllardır neden iktidar olamadığı da açıkça ortaya çıkmış oluyor.
Sevgili partili arkadaşlarım aynen şöyle diyor:
-Sezgin Tanrıkulu neden Kamer Genç gibi kendi memleketinden aday olmuyor.
-Sürekli olarak İstanbul 3. bölgeden en ön sırada aday gösteriliyor.
-Sezgin Tanrıkulu’nun anne ve babasının da iştirak edip oy kullandığı köyde CHP’ye tek bir oy çıkmadığı iddiasını yazıyor.
-Yok, PKK’nın avukatlığını yapmış, TC aleyhinde açıklamalar yapmış, TR705 kod numaralı CİA elamanıymış gibi safsatalarla içi boş yazmışlar, umuyorum yüz yüze geldiklerinde de aynı konuları konuşarak zamanlarını boşuna heba deliyorlar.
Böyle tartışmaları yapan partili arkadaşlara bir önerim var, gelin kişileri ve geçmişte yaşanan olayları tartışarak zamanımızı boşuna harcamayalım. Bu gibi tartışmaların ne bize, ne partimize ne de ülkemize bir faydası yoktur… Burada bizim yapmamız gereken Sezgin Tanrıkulu veya geçmiş olayları tartışmak değil, bizim masaya yatırmamız parti içi demokrasinin olup olmamasını konuşmaktır. Tüzük maddelerine örnek olarak, bir kişi 2 dönemden fazla sonrası milletvekili adayı olamaz, PM Üyesi görevini bırakarak milletvekili aday olamaz… Uzmanlık alanı dışında 65 yaşında kimse aday yapılamaz, % 10 partiye oy getirecek projesi olanlardan aday yapılacak vs. gibi fikirleri kalıcı kurallar haline getirerek bazı olumsuzlukların önüne geçilebilir.
Kısaca birlikte çözüm odaklı çalışmalıyız… Sesimizi ortaklaştırarak örgütlü bir yapı, örgütlü bir ekip oluşturarak olumsuzlukların önüne geçebiliriz.