Hayvanlara Adalet Derneği Başkanı Hülya Yalçın, bazı belediyelerin yapması gereken aşı ve kısırlaştırma uygulamalarını yapmadığını belirterek, “Personelimiz ve ödeneğimiz yok diyerek bahane üretiyorlar. Bu doğru değil Tarım Ve Orman Bakanlığı kuduz ve diğer tüm aşı ödeneklerini karşılıyor. Bunun için ayrılmış özel bir bütçe var. İnsanla hayvanı karşılaştırıp kim daha önemli tartışması yapmak çok tehlikeli. Her canlı değerlidir ve devlet her birinden sorumludur. Tek çözüm insani şekilde kısırlaştırma yapmak” dedi.
Patili Canlar Derneği (PADER) İstanbul temsilcisi Ayşem Özleyiş Oğuz ise “5199 sayılı kanun zaten uygulanmıyorken bir de pandemiyle beraber kısırlaştırmaların sayısı azaldı. Korkunç derecede bir popülasyon artışı var. Belediyeler üzerine düşeni yapmazsa bu olayların gündeme gelmesi kaçınılmaz olur. Başıboş köpek sorunu yıllardır vardı fakat geçen yıl cumhurbaşkanının ‘Sokakta hayvan olmaz’ söylemi üzerine daha da ivme kazandı” diye konuştu.
"SU VE SABUNLA TEMİZLEYİN"
Doç. Dr. Tuğba Sarı, kuduz hastalığının sahipsiz ve aşısız hayvanlarda daha çok görüldüğünü belirterek, “Virüsün girmesini ve ilerlemesini durdurmak için yara içine basınçlı bol su verilerek, yaranın su ve sabunla 10-15 dakika temizlenmeli. Semptomların ortaya çıkmasından sonra aşılar faydasızdır ve 18 gün içinde ölüm gözlenir” dedi.
İSMAİLAĞA HEDEF GÖSTERDİ
Sokak hayvanları bazı kesimler tarafından sert şekilde hedef gösteriliyor. İsmailağa cemaatinin Fetva Kurulu Üyesi Fatih Kalender’in “Belediyelerin toplamadığı saldırgan köpeklerin öldürülmesi caizdir” sözü ise hayvanseverlerin tepkisini çekti.